Eğitimde iletişimin gücü... Eğitimde iletişimin gücü...
Lösev, löseminin önlenebilen ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu anlatmak için 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda Türkiye’nin dört bir yanında farkındalık etkinlikleri düzenleyecek. Peruk kabul etmediklerini ifade eden Lösev yetkilileri, temel ihtiyaçların yanı sıra oyuncak da bağışlanmasını tavsiye ediyorlar. Kapı kapı dolaşıp para toplayanlara itibar edilmemesini ifade eden yetkililer yardımseverleri de uyardı.
 
Çeşitli etkinliklerle löseminin çaresiz bir hastalık olmadığı, tedavi süresince takılan maskenin, enfeksiyondan korunmak için kullanıldığı anlatılacak. Maskeleri nedeniyle akran zorbalığına maruz kalan ve dışlanan çocuklar yılın bir haftası da olsa hatırlanacak. Löseminin bulaşıcı bir hastalık olmadığına dikkat çekmek için düzenlenen etkinlikler kapsamında bilgilendirme seminerleri gerçekleştirilecek. Milli Eğitim müfredatında da kendine yer bulan Lösemili Çocuklar Haftası, birçok farkındalık etkinliğine ev sahipliği yapacak.
 
SOSYAL MEDYADA MASKELİ FOTOĞRAFLAR
Hafta boyunca, gönüllülerin desteği ile maskeli yürüyüşlerle sokaklarda, caddelerde farkındalık sağlanacak. Maske tasarlama etkinlikleri ile Lösev gönüllüleri maskelerini kendileri tasarlayacak, tasarladığı maskeler ile çekilen video ve fotoğraflarını #LösemiliCocuklarHaftası etiketi ile paylaşacak. Aynı zamanda destek veren herkes tasarım maskelerini mesajları ile birlikte Lösev’e gönderecek. Ana sınıflarından üniversitelere dek yapılan seminerlerle öğrencilere kansere karşı bilinçlendirme çalışmaları yapılacak. Medya Lokum olarak sosyal medya kampanyasına destek için biz de fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik.
"BULAŞICI DEĞİL"
Medya Lokum'a konuşan Lösev Bursa İl Koordinatör Yardımcısı Aslı Metin Sakarya; "2-8 Kasım bizim için çok önemli bir hafta. İnsanların lösemi ya da diğer kanser türleri konusunda çok fazla bilgi eksiği ve önyargısı var. Örneğin hastalar maske taktığı için pek çok insan hastalığı bulaşıcı sanıyor. Bu yüzden toplumdan dışlanan hastalarımız var. Oysa tüm hastalar o maskeleri kemoterapi yüzünden bağışıklık sistemleri zayıfladığı için takıyorlar,
Kendilerini korumaya çalışıyorlar" dedi.
 
"PERUK ZARARLI"
Hastaların peruk kullanmadığını ifade eden Sakarya; "Bir başka problem hastaların saçları döküldüğü için saç bağışlamak isteyen kişiler oluyor. Peruk kullanımı bir kanser hastası için potansiyel enfeksiyon riski demek. Bu yüzden saç bağışı kabul etmiyor ve hastalarımıza peruk iletmiyoruz. Zaten çocuklarımız saçları olmadan da çok güzeller. Lösemi tedavisi uzun süren ve pahalı bir hastalık. Tanı alan aileler genellikle büyük şehirlere göç ediyorlar. Gelen aileler için konaklama, ev eşyası çok büyük bir masraf kalemi. O yüzden, biz onlara eşya kıyafet, kırtasiye, gıda gibi akla gelebilecek temel ihtiyaçlarının hepsini göndermeye çalışıyoruz. Haliyle kurum olarak bu tür bağışlara ihtiyaç duyuyoruz. Mobilya, beyaz eşya, kıyafet, gıda, oyuncak tarzı eşyaların bağışını kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı.
 
"TROMBOSİT BAĞIŞI ÇOK ÖNEMLİ"
Lösemili çocuklara karşı para toplayan dolandırıcılara karşı da uyarılarda bulunan Aslı Sakarya, trombosit bağışının ise çok önemli olduğunu söylerken; "Bir diğer konu kan ve trombosit bağışı, Çocuklarımız için çok çok önemli. Trombosit saklanması zor olan bir kan ürünü. Bu nedenle hastanede direk bağışlanıp hastaya verilmesi tercih ediliyor. KAN-AL facebook sayfasından bize ulaşan kan istekleri ile ilgili paylaşım yapıyoruz. Burayı takip ederek Türkiye geneli ihtiyaçlardan haberdar olabilir, hastanelere gidip çocuklarımız için bağış yapabilirler. Bir diğer önemli konu da dolandırıcı kişiler. Kapı kapı dolaşarak lösemili çocuklar, kanserli çocuklar için yardım topladıklarını iddia eden pek çok kişi var. Bunlar bazen paravan bir dernek adı kullanabiliyor. Bizim böyle bir çalışmamız yok. Hiç bir Lösev çalışanı kapı kapı dolaşıp para toplamaz. Bağış yapmak isteyen kişiler ofislerimiz, kumbaralarımız, İnternet sitemiz (www.losev.org.tr), bankalar gibi yollardan bize bağışlarını ulaştırabilirler. Kimsenin o dolandırıcı kişilere itibar etmelerini istemeyiz." şeklinde konuştu.
(Haber: Çiğdem Özden Demiray)
Editör: TE Bilisim