KUPÜRLERDEN YANSIYANLAR
1986 yılının Nisan ayında zamanın Başbakanı Turgut Özal Biga’ya gelmiş, ben de bu ziyarete tanık olmuştum. O sıralarda siyasi yasağı süren Süleyman Demirel ile meydan düelloları yapan Turgut Özal, Çanakkale'den Biga'ya gelip Balıkesir’e geçmişti. Tabii hemen her kasabaya da uğrayarak...
Sanırım Biga’ya 4 Nisan 1986 günü gecesi gelmişti. Ertesi gün yayınladığımız Anadolu gazetesinde haberi olduğuna göre gece çalışmış olmalıyız. Ustam Celal İmren ziyaretle ilgili notları hazırlamış, benim yazdığım habere de son şeklini vermişti. Her zaman olduğu gibi haberi, emeği geçen herkesin imzasıyla yayınlamamızı söylemişti.
Akşamüstü Biga’ya ulaşması beklenen Petek otobüsü, saat 21:00’den sonra gelebilmiş. Bigaspor lokalinin önünde büyük bir izdiham olmuştu. Özal, yere devrilmiş ve bıçaklar boğazlarına değmiş cesim koçları bağışlamış, etrafın kar revan içinde kalmasına engel olmuştu.
***
Büyük bir patırtı, gürültü ve de karmaşa içinde konuşmasını yapan Özal’ın söylediklerini ve yaşananları o günün gazetesinden okuyalım:
“Daha önce belirlenen programa göre saat 17:30’da Biga’da olması gereken Özal, 21:30’da gelebildi. Beraberinde Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, Çanakkale Milletvekilleri Nadir Pazarbaşı, Ayhan Uysal ve diğer bazı parlamenterler ve Çanakkale Valisi Erdinç Büyükakalın, Belediye Başkanı Orhan Uğur olduğu halde Biga’ya gelen Özal, Panço Suyu’nun temelini attı ve bir konuşma yaptı. Önümüzdeki günlerde yoğun bir yurtiçi ve yurtdışı gezi programı olduğunu anlatan Özal, “Biga’ya ilk kez 1983’te parti teşkilatını kurmak için gelmiştim. O gün de bu gün de Bigalıların vefakârlığı, cefakârlığı değişmemiş. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur derler. Ama bu Biga için geçerli değildir. Çünkü Çanakkale şehitler diyarıdır. Geç saatlere kadar burada bizleri bekleyen Bigalılara teşekkür ediyorum” dedi.
Özal, konuşmasını tamamladıktan sonra Petek (Turgut Özal’ın seçim otobüsü) ile bir “şehir turu” yaptı. Özal Petek’ten yapılan anonslarla Bigalılara son bir kez daha ilgilerinden dolayı teşekkür etti.”
***
O gün Başbakanı izlemiş, notlar almış, fotoğraf çekmiştik ama benim için günün olayı Cüneyt Arcayürek ve Faruk Bildirici ile tanışmak olmuştu. Arcayürek bizim mesleğin duayenlerinden biriydi. Bildirici ise genç ama umut veren bir muhabirdi. İkisi de Cumhuriyet’te çalışıyorlardı. Ben, Celal İmren ve Nazmi Özkalem, bir ara fırsat bulup ikisiyle de fotoğraf çektirmiştik. Ancak Faruk Bildirici’nin de olduğu fotoğrafı bulamadım.
***
O günün haberlerini okuyunca en merak ettiğim ise Başbakan Turgut Özal’ın Bigaspor’a üyeliğinin belgesi olan fişe ne olduğu… Keşke Bigaspor’un takıntılı bir arşivcisi olsaydı da o fiş günümüze ulaşsaydı.
İşte Celal İmren’in kaleminden fişle ilgili o gün yaşananlar:
“Dünün Özal’dan sonra en çok ilgi çeken konuğu Cumhuriyet yazarı Cüneyt Arcayürek’ti. Kaymakam Yaşar Yaycı da Arcayürek’e “Hoş geldiniz” dedi ve bir süre konuştu. Arcayürek Bigaspor lokalinde çay içerken, Özal için doldurulan ve aylık ödentisi boş bırakılan üyelik fişini inceledi. Bir ara “Buraya neden miktarını yazmadınız?” diye soran Arcayürek, “Başbakan Cüneyt yazın, ben bin lira ödenti veririm” biçiminde espri yaptı.”
Bigaspor’un önünde, Cüneyt Arcayürek, Celal İmren, İsmail Şen, Nazmi Özkalem. 4 Nisan 1986
