KUPÜRLERDEN YANSIYANLAR

Z kuşağı bilmez, bir zamanlar her kentte içme suyu çeşmeleri vardı:) Örneğin Bayram Yeri’nin çeşmesi Kara Kuyu’nun yanındaydı. Kara Kuyu’nun yanında bir de dibek vardı. Arkadaşım Cahit Korkmaz’ın dedesi bu dibeği zaman zaman kucaklayıp metrelerce uzağa taşırdı da süper güçleri varmış gibi saygı görürdü Bayram Yeri çocuklarından…

Çeşmemiz, içinde, Tommiks Teksas müptelası bizler tarafından Kaptan Swing’in gemisi olarak kabul edilen bir dut ağacının bulunduğu Koca Bahçe’nin duvarına dayalıydı ve suyu pek lezizdi. Biga esnafının küfür ihtiyacını meccanen karşılayan Sadullah Aga da zaman zaman buradan su taşırdı çeşitli kahvehanelere…

Sokaklardaki içme suyu çeşmelerindeki suyu beğenmeyen, hali vakti de yerindeyse önceleri eşek, son zamanlardaysa traktörle dağıtılan Abdal Suyu alırdı evine.

Herkes parayla su alamadığı için sokak çeşmeleri pek bir önemliydi. Özellikle su azaldığında… Zaman zaman yaşanan kuraklıklarda, su iyice azalıp, sicim gibi akmaya başladığı için, 5 litrelik bir bidon bile yarım saatte dolardı. Tabii böyle zamanlarda çeşmelerin önünde uzun kuyruklar oluşurdu.

Suyun temizliği, sağlıklı olması o yıllarda daha bir önemliydi. Herhangi bir sterilizasyon işleminden geçmemiş ve şişelenmemiş bir sudan bahsediyoruz. 1980’lerin sonlarına kadar bizim şişede gördüğümüz tek su Biga Emniyet otobüsleriyle İstanbul’a giderken ikram edilen ve Yıldız (Arık) teyzenin şişelediği suydu.

1980’lerin ortasında, bir Panço suyu fırtınası esmişti. Panço suyunu Biga’ya ulaştıracak boruların asbest alaşımlı olması dolayısıyla, Biga Anadolu gazetesinde çok yayın yapmıştık. Neticede asbest, dünyadaki en kanserojen maddeydi.

Panço suyundan tam elli yıl önce de Biga’da “temiz içme suyu” meselesinin gündemde olduğunu Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan bir haberden öğreniyoruz. 24 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet’in yedinci sayfasında yayınlanan haber şöyle:

“Biga, temiz ve iyi bir suya kavuştu

On dört bin lira sarf ile şehre su getirildi

Biga (Hususi) — Biga çok güzel, şirin ve elektrikle tenvir edilmiş (aydınlatılmış) bir şehir olmasına rağmen öteden beri susuzluktan ıstırap çekiyordu. Şehirde yalnız; şadırvan suyu ile bazı çeşme suları vardır ki bunlar da içmeğe elverişli değildi. Bu şirin kasaba halkı susuzluktan hakikaten güçlük çekiyordu. İçilebilecek su birer saat mesafede olan membalardan hayvan sırtında taşınıyor ve iyi bir fiyatla satılıyordu.

Şehrin su ihtiyacını temin etmek ve halka iyi su içirmek için kaymakamlıkla belediye el ele vermiş ve şehrin beş buçuk kilometre cenubunda bol, iyi bir su bulmuştur. Su tahlil edilmiş, matluba muvafık (amaca uygun) olduğundan demir borular içinde şehre getirilmesi 14 bin liraya bir müteahhide verilmiştir.

Bu su şehre gelmiş ve şehirde yapılan depoya akmıştır. Su yavaş yavaş şehrin muhtelif semtlerine taksim edilmektedir. Hayır sahiplerinden birisi bu su için 500 lira vermiştir ve 500 lira daha vereceğini vadetmiştir.

Şehirdeki mekteplere ve bazı şadırvanlara bu sudan verilecektir.

Bigalılar, uzun bir susuzluktan sonra temiz ve iyi bir suya kavuştuklarından dolayı çok memnundurlar.”

Haberdeki Çarşı Cami ve Büyük Şadırvan fotoğrafının altında “Biga’da iyi su dağıtan şadırvan” yazısı var.

cumhuriyet 1935