Günlerdir Türkiye basınında hatta dünya basınında konuşulan Pierre Webo'nun maçın hakemi tarafından maruz kaldığı ırkçı söylemleri yazıyor, çiziyor, konuşuyoruz.

Günlerdir Türkiye basınında hatta dünya basınında konuşulan Pierre Webo'nun maçın hakemi tarafından maruz kaldığı ırkçı söylemleri yazıyor, çiziyor, konuşuyoruz.

Yapılan bu onursuz davranışı birçoğumuz paylaşımlar yaparak kınıyor ve Webo'ya da destek veriyoruz. Peki hangimiz yüzyıllardır Romanların sürekli maruz kaldığı nefret söylemlerine, ayrımcılığa, ötekileştirilmeye, ırkçı söylemlere karşı tepki gösterdik ya da ne kadar bunu görünür kıldık? Evet Webo'ya yapılan söylem fazlasıyla yanlıştı, ben de paylaşım yaparak elimden geldiğince destek vermeye çalıştım hatta. Fakat asıl mesele ülkemizde 2. sınıf değil 3. Sınıf insan muamelesi gören Romanların neden dile getirilmediği.

Ne ulusal medyada ne de sosyal medyada bu kadar ötekileştirilmeye rağmen yer verilmeyen Romanların neden sorunlarından bahsedemiyoruz? Çünkü herhangi bir Romanın maruz kaldığı hak eşitsizliklerinden , ırkçı söylemlerden, insan hakları ihlallerinden bahsedersek bu medyada haber değeri taşımayabilir, bir haberin haber olması için bunları yasayan kişilerin bilinen kişiler olması gerekiyor sanırım. Oysa bunları yaşayan her gün binlerce insan var. Ne yazık ki insan haklarındangram haberimiz yokken bilinçsizce insan haklarını savunur olduk, ne yazık ki kendi vatandaşımızın yaşadıklarının üzerini örterek Anayasamızda yer alan haklardan bahseder olduk. Peki bunlar uygulamada ne kadar kendilerine yer buluyor?

İşte bu koskoca bir soru işareti. Aslında burada webo’ya yapılanları kınarken bir yandan da kafamda bir sürü soru dönmeye başlamıştı. Neden Romanların her gün her saniye yaşadıkları gündeme gelmiyor? Neden bu söylemler onlar için normalleştiriliyor? Tabi daha binlerce soru. Bizler ırkçılığın her türlüsüne karşıyız . Tek istediğimiz insan gibi yaşamak...