Hani okul yaşında çocukların arkadaşlık ilişkilerinde kullanılan ‘akran zorbalığı’ diye bir konu var ya. Aslında o zorbalık hayatın içinde, her birimizin maruz kaldığı bir psikolojik durum. Kadınlar mesela…

Hani okul yaşında çocukların arkadaşlık ilişkilerinde kullanılan ‘akran zorbalığı’ diye bir konu var ya. Aslında o zorbalık hayatın içinde, her birimizin maruz kaldığı bir psikolojik durum. Kadınlar mesela… Aslında daha çok kadınlar tabi ama, bunu yapan erkeler de var. Kendimden örnek vereceğim. Belli sebepler sonucunda tüm insanlık gibi kadınların da saçları beyazlıyor. Bu durum erkeklerde karizma belirtisi yaratırken; kadınlarda bakımsızlık, yaşlılık ya da bir sürü moral emici yorumlarla karşımıza çıkıyor. ‘Allah aşkına şu saçını boyatsana’, ‘saçının hali ne’, ‘sen de yaşlandın be’ gibi bir sürü gereksiz, sırf laf olsun diye söylenen cümle ziyanlığı haller... İnsanların öncelik sıraları, hayata bakış açıları, sağlık durumları ve hatta maddi öncelikleri gibi birçok sebep olabilir, o beyazlar ile dolaşmalarına. Güzel, doğru, başarılı olaylarda nasıl bir şey demeden, onure etmeden geçip gidiyorsanız; size göre problem olan ve hatta sizleri hiç ilgilendirmeyen, insanların özel durumlarına da sesinizi çıkarmayın. Çünkü hakkınız yok.  Ben de beynimin içiyle daha çok ilgilenen bir kadın olarak, beyazlarım yine diplerden selam çakarken Neslihan Durmaz’ın Biga’da açılışını yaptığı Neslihan Durmaz Saç Tasarım & Güzellik Merkezi’nin açılışına katıldık. Kendisiyle tanıştık. İstanbul’un çok yoğun caddelerinden biri olan Ortaklar Caddesi’nde uzun yıllar çalışmış, film setlerinde, canlı yayın programlarında birçok ünlünün saçını yapmış, günde kaç saat çalıştığını bile hatırlamayacak kadar yorgun olan Neslihan Durmaz’ı ziyarete gittim. Karşılıklı konuştuk, sohbet ettik. ‘Neslihan hanım ne işiniz var burada?’ diye sordum, her Bigalı gibi büyük bir merak içinde. Onca başarılı kariyeri, televizyonun ışıltılı dünyasını nasıl da bırakıp Biga’ya gelmiş olabilirdi… O dünyayı bilmeyenler için gerçekten merak edilecek bir şey gibi görünüyor, değil mi… Aslında Bigalıymış Neslihan Durmaz, yani annesi Bigalı, babası da Yeniçiftlik köyünden. Hatta ve hatta Neslihan Durmaz da Yeniçiftlik’e yerleşmiş, oradan Biga’daki işine gidip geliyormuş.  Metropolün kalabalığı ve tabi ki çalıştığı ortamların zorluğu onu birçok insanın yaptığı gibi daha küçük, daha sevimli, daha doğal olan memleketine gelmesini sağlamış. Şu anda çalıştığı salon, daha önceden de kuaför olarak hizmet veriyormuş. Melek hanımdan devir almış, hatta Melek hanım da oradaydı, kahve içtik birlikte. ‘Neler moda bu sene saçta?’ diye sordum. Toprak tonları modaymış kızlar. Boyama konusunda çok ciddi sertifikaları var Neslihan Durmaz’ın. İngiltere’de eğitim almış renklendirme ile ilgili mesela. Zaten boya ve kesim konusunda daha iddaalı gibi geldi bana. Zuhal Topal’ı bilirsiniz. En son uzun süre onunla birlikte çalışmış, yemek programı yaptığı sırada. ‘Kuaför sayısı çok mu Biga’da sizce?’ diye sordum ünlülerin kuaförüne.  “Tam olarak rakam bilmiyorum. Henüz 2 kişi ile tanıştım. ‘Hayırlı olsun’ diye sağolsun 2 kişi geldi. Çok hakim değilim henüz, ama herkesin rızkı başkadır. Güzel gidiyoruz. Gelen müşterilerim çok memnun kalarak ayrılıyorlar. Ve en önemlisi de bu aslında. Ben neler yapabildiğimi ve neler yapabileceğimi çok iyi biliyorum. Birikimli ve tecrübeliyim. Manikür de, saç boyası da, ‘geçerken uğradım’ diyen bir kadın da aynı öneme sahip benim için. Yani kısacası hiçbir işlem yaptırmak istemeyen ama salonuma gelmiş herhangi birisiyle kahve içmek de değerli” diyerek müşterilere bakış açısını da ifade etti Neslihan Durmaz. “Neden genelde kuaförler saçlarını hep tepeden toplayıp işlerine bakarlar. Yani terzi kendi söküğünü dikemez gibi bir şey mi bu da?” diye sordum, biraz da muziplik olsun diye. Biga’da iyi olduğunu bildiğimiz, yıllardır ciddi bir müşteri portföyü oluşturmuş tanıdığımız kuaförler genelde böyle.  “Bizim de her türlü halimiz var sizler gibi. Ama tabi başkalarının saçlarına şıklık kattığınız zaman, o daha değerli ve öncelikli oluyor. Önceliklerimiz ve tercihlerimiz farklı olabiliyor” diye yanıtladı Neslihan Durmaz. Ünlülerin kuaförü olmanın kazandırdıklarından, kuaförlük mesleğine; İstanbul’da 15-20 çalışanlı bir kuaför salonunu işletirken Biga’ya gelme fikrinin nasıl ortaya çıktığına kadar uzun uzun konuştuk. Zaman su gibi akıp geçti. Kariyerine baktığınızda soğuk ve egosu yüksek biriyle karşılaşacağınızı düşünebilirsiniz. Oysa Neslihan Durmaz hiç de öyle değil. Keyifli sohbeti, misafirperverliği size Biga’da yerel bir kuaför salonunda hissettirirken, işçiliği ve işine gösterdiği özen yan tarafınızda bir ünlü ile birlikte kuafördeymişsiniz hissine kapılmanıza neden oluyor. Neslihan Durmaz’ın; “Bizi tercih eden müşterilerimiz bir kez geldiğinde kolay vazgeçemiyor. En azından çay kahve içmeye dahi bekleriz. Müşteriyi tanımak zaman alıyor. Uzun zaman oturup sohbet ediyoruz. İlgisi, tarzını iyice öğrendikten sonra işlem yapıyoruz. İleride daha başka yeniliklerle Bigamıza hizmet etmek istiyoruz. Ben Biga’yı çok sevdim. Herkesi bekliyorum” sözleriyle sohbeti tamamladık. Ben en azından bir defa da olsa ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Merak edenler için salon, hemen çarşının göbeğinde, kolay ulaşılabilir bir yerde. Küçük Şadırvan'ı bilmeyen yoktur. Hemen karşısında.