Üçüncü Sanayi Sitesi kooperatifi genel kurul yaptı Üçüncü Sanayi Sitesi kooperatifi genel kurul yaptı
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), vergi konusundaki taleplerini kitlesel düzeyde kamuoyunun gündemine taşımak için 6 Kasım 2019 Çarşamba günü itibariyle 81 ilde ve örgütlü olduğu tüm işyerlerinde imza kampanyası başlattı. Türk İş Çanakkale İl Temsilcisi ve Türk Metal Sendikası Biga Şube Başkanı Osman Akkurt da vergi adaletsizliğine dur demek için İçdaş'ta basın açıklaması yaptı. Akkurt; “Vergide Adalet Sağlansın!” sloganı ile başlatılan imza kampanyasında; “Türkiye’de ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Yılın başında aldığımız net ücret vergi kesintileri nedeniyle ilerleyen aylarda giderek azalmaktadır. Türkiye’de vergi alanında yapılacak ‘reform’ ancak ücretliler aleyhine var olan adaletsiz yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır. TBMM’den beklentimiz, asgari ücret kadar gelirin vergi dışı bırakılması, ücret üzerindeki vergi yükünü azaltılmaları ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasını sağlamalıdır.” çağrısında bulundu. Açıklamaya katılım yoğun oldu. İşyerlerinde erken saatlerde başlayan imza kampanyası, 81 ilde TÜRK-İŞ İl Temsilcilikleri tarafından eşzamanlı olarak düzenlenen basın açıklamaları ile devam etti. TÜRK-İŞ’in vergi konusundaki taleplerine belirttiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor.” Bugün emekçiler üzerindeki acımasız vergi yükünü protesto etmek, adaletsiz vergi politikalarının emekçiler lehine yeniden düzenlenmesini ve sosyal hukuk devleti ilkelerine göre belirlenmesinin talep etmek için buradayız.  Anayasamızın “vergi ödevi” başlıklı 73’üncü maddesinde “herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.” İfadesi yer almaktadır. Bu düzenlemeden amaçlanan, herkesin kamu harcamalarını finanse etmek üzere vergi ödemekle yükümlülüğü olduğu ancak bu ödemenin herkesin mali gücüne göre olması gerektiğidir. Ülkemizde gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenler oluşturuyor. Ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunuyor. Kamu ve özel sektörde çalışan milyonlarca memur ve işçinin gelir vergileri kaynağından kesinti yapılarak ödeniyor. Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. “Bu vergi düzeni adil değildir.” Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle, işçiler üzerindeki ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle, yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle, diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle azalıyor. Ortalama aylık brüt ücreti 4.500 TL olan bir işçi Ocak ayından 3.409 net ücret alırken, Haziran ayında net ücreti 191 TL azalarak 3.218 TL’ye düşüyor. Temmuz ayında ücreti yüzde 4 oranında artsa bile, yılsonunda 349 TL eksilerek 3.060 TL’ye geriliyor.  Bu vergi düzeni adil değildir. Hakka ve hukuka uygun değildir. Anayasanın ilgili maddesiyle bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir. TBMM’ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. “işçiler ile işverenler aynı oranlarda vergilendirmek haksızlıktır, adaletsizliktir.” Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullara ve sosyal beklentilere cevap getirmiyor. Bu teklifte, ücretliler lehine olan ayırım ilkesi yine gözetilmiyor. Ve çalışanların 2005 yılında yüzde 15-20-25-30-35 olan gelir vergisi tarifesine uygulanan vergi oranı, 2006 yılından bu yanan yüzde 15-20-27-35 olarak uygulanıyor. Yetmiyor. 20052 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 kat olarak hesaplanıyor. Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor.  Oysa dar ve sabit gelirli geniş kesimlerin beklentisi, çağdaş ve adil bir vergi sisteminin oluşturulmasıdır. Türkiye’de uygulanmakta olan tüm vergi kanunlarında öncelik “vergi adaleti” sağlanması olmalıdır. Bu yönde atılan adımalar konfederasyonumuz tarafından olumlu karşılanacaktır. Ancak doğrudan ve dolaylı vergilerin en büyük ödeyicisi olan işçiler, işverenler ile aynı oranlarda vergilendirmek haksızlıktır, adaletsizliktir. “Emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz.”  Türkiye’de vergi alanında yapılacak bir “reform” ancak ücretliler aleyhine var olan bu adaletsiz yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır. TÜRK-İŞ olarak ücret kazançları bakımından, asgari ücretten alınan verinin kaldırılması talebimizi tekrarlamak isteriz. “En az geçim indirimi” uygulanmasıyla da, belirlenecek tutarın üzerinde bir gelir elde edilmesi sonrasında vergilendirmenin başlaması sağlanmalıdır. Öncelikle emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin gen kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle, gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Talebimiz ve beklentimiz, vergide sağlanacak düzenlemelerin, ücretli çalışanlar aleyhine olan haksız ve adaletsiz durumu ortadan kaldırması ve emekçiler lehine iyileştirme yapılmasıdır. Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak gelir ve servet elde edenler, topluma karşı yükümlülüklerini yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemeleri sağlanmalıdır. İdeal bir vergi sistemi sosyal devlet ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde olmalıdır. Ekonomide sağlanan değerin daha adaletli paylaşılması ancak bu şekilde mümkün olur. TÜRK-İŞ olarak, bu adaletsiz vergi düzeninin değiştirilmesini, emekçilerin vergi yükü altında ezilmesine son verilmesini talep ediyoruz.
Editör: TE Bilisim