Biga’da hastalık kontrolleri devam ediyor Biga’da hastalık kontrolleri devam ediyor
Biga Sivil Toplum Platformu’nun 148’inci toplantısına katılan Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, toplantı sonunda açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan’ın konuşmasında Biga Belediyesi eski Başkanı Mehmet Özkan’ın da projesi olan Minia Çanakkale projesi, kültür turları, kent müzesi konuları ile Biga Belediye Meydanı’na yeni isim önerisi ve ikinci bir Pazar kurulmasıyla ilgili çıkışı dikkat çekti. Başkan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: “BU BİZİM AYIBIMIZ” “Bir kere biz kullanmamız lazım. Hepimizin eksiği’ olur. Bizden önceki yöneticilerin de eksiği olmuştur. Bunlara takılıp zaman geçirmemeliyiz. Eksiklerimizi tespit edip bunlarla ilgili hızlıca nasıl bir yol alabiliriz bunu konuşmamız lazım. Bu sivil toplum Platformu’nun amacı da budur. Bigalı Mehmet Çavuş ile ilgili bir çalışmamız hiç bir iz ve emare yoktu. Derneğimiz kuruldu. Bahçeli'de bir dernek binamız var. Son yıllarda Mehmet Çavuş'un ismi duyulmaya başlandı ama biz farklı ilçelere, illere gittiğimiz zaman o ilçenin ya da ilin değerleri ile alakalı ciddi çalışmalar yapılmış ve o ilçelerin o şehirlerin ismi konuşulduğu zaman hatırlanan eserleri var. Bizim Arapdedemiz, Çiçeklidedemiz var. Biz sahip olduğumuz zenginlikleri anlatamadık. Bu konularla ilgili çalışmalar yapmadık. Bu işleri hep birlikte yapmamız lazım. Üniversitemiz burada. Sivil toplum kuruluşları burada. İş dünyası, oda başkanlarımızla yerel yönetim, siyasiler burada. Aslında biz bir ve beraber olursak yapamayacağımız hiçbir şey yok. Çünkü biz lüks bir şey istemiyoruz. Elimizde olanı hayata geçirmek için mücadele ediyoruz.” MİNİA ÇANAKKALE PROJESİ “Minia Çanakkale projemizi seçimlerden önce de anlattık. Bu proje neden önemli? Biga, hakikaten Çanakkale'nin giriş noktası. Bu söylem olarak geliştirilen bir ifade değil. O projenin başlangıcında başta küçük bir Mehmetçik Anıtı ile başlayıp büyük bir Türk bayrağı ile başlayıp, yanında tarihimizi, değerlerimizi sergilediğimiz tanıttığımız bir müzenin olduğu alanı oluşturma çabasındayız. Bunun yanına da yoldan geçen misafirlerimize Biga'nın değerlerinin satıldığı, tanıtıldığı, köftesinin, peynir tatlısının, süt ürünlerinin satıldığı, hem ekonomik anlamda bir değer katacak proje, hem de tarihimizi o yoldan geçen ziyaretçilere de anlatma fırsatı bulabileceğimiz bir proje. Bunun için bu projeyi önemsiyoruz ve İnşallah yakın bir zamanda Minia Çanakkale projemize Bigamıza kazandıracağız.” “MALZEME ÇOK, ÇALIŞMA YOK” “Bizim elimizde malzeme çok ama başkanımızın dediği gibi hazır değiliz. Neden? Çünkü bir misafirimiz geldiğinde bile biz o misafirimizi Biga’daki tarihi yerleri gezdiremiyoruz. Başta o ziyaret edilecek olan yerlerin bir rutunu oluşturup çalışmasını yapıp, ondan sonra ikinci etap konaklama ve ağırlama konusunda çalışmalar yapmamız ve geliştirmemiz lazım. Şimdi biz sahile18 kilometre uzakta olan bir ilçeyiz. Ancak sahille ilgili hiçbir hazırlık yok. Elimizde hiçbir şey yok. Bizim yıldızlı, 12 ay kullanılacak spa merkezleri olan yarı olimpik yüzme havuzu olan, konferans salonu olan, yani gelecek 100-200 kişilik misafiri ağırlama yapabilecek bir tesisimiz yok. Bu Biga’nın eksiği değil mi? Bunları konuşarak geliştirebiliriz. Biz Biga Belediyesi olarak hazırız. Burada isterseniz, toplantıdan sonra hemen bir komisyon kuralım. Çalışmaya hızlıca başlayalım.” KENT MÜZESİ İÇİN ÇALIŞMA “Kent Müzesi ile alakalı çalışmalarımızı Biga Belediyesi öncülüğünde Kent Konseyimizin de içinde bulunduğu, akademisyenlerimizin içinde bulunduğu bir çalışma grubu kurduk. Halimbey Konağı’nda bu çalışmalarımız başladı. Allah'ın izniyle oradaki Kent Konseyi’nin kullandığı odaları da belediye binamıza taşıyoruz Kent Konseyi Başkanımız hızlıca taşıyor. Kültür Bakanlığı'na bağlı bir şekilde resmi olarak Kent Müzesi yapma yolunda çalışmalarımızı başlattık Ama tabi biz başlattık diye burada kapalı bir kapı yok. Burada görev almak isteyen, dahil olmak isteyen olur. Orada bir oluşum var. Kıymetli hocalarımız var.” BELEDİYE MEYDANINA İSİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ “Geçmiş tarihimiz ve ekonomik kalkınma için de bu şart. Geçmişi bilmek için bunu yapmalıyız. Biga dendiği zaman peynir tatlısı, köftenin haricinde Mehmet Çavuş dendiği zaman da Biga akla gelmesi lazım. 27. Alay dendiği zaman Biga akla gelmesi lazım. Bunu yapmamız lazım. Şimdi Çanakkale Tarihi Alan’a gittiğimiz zaman Mehmet Çavuş orada var. Ankara'ya Anıtkabir'e gittiğimizde Mehmet Çavuş orada var. Doğduğu topraklarda Biga’da yok. Bu bizim eksiğimiz. Bu olayı hızlandırmamız lazım. Birinci Dünya Savaşı'ndan bu güne Bigalı şehitlerimiz var. Milli Mücadele sırasında şehitlerimiz var. Kent Meydanı dediğimiz, belediye önündeki meydanda şehitlerimiz için bir anıt yapabiliriz. Orada şehitlerimizi anabiliriz. Türk devletlerimizin bayraklarını yapacağımız Atatürk büstünün arkasına yapabiliriz. O meydanda Atatürk var aslında ama görünmüyor. Biga’ya, o meydana yakışır bir Atatürk heykeli yapacağız. Arkasına da Türk devletimizin bayrakları ve şehitlerimizi hatırlamak onlara bir Fatiha okumak için güzel bir çalışmamız olacak. O meydanın adını mecliste gündeme getireceğiz. Her partiden seçilmiş Belediye Meclis üyelerimizin desteğini alarak oranın adını 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olarak isimlendireceğiz. Bizim görevimiz süresi boyunca kültür ve tarih anlamında ne çalışma yapacaksak yapmaya hazırız. Biz bir şey daha yaptık. Tarihi Alan Başkanımız da bir tarihle ilgili Osmanlıca iyi bilen biri var mı diye sorduk. Biga’daki bütün tarihi mezarlıklardaki Osmanlıca mezar taşlarını okuttuk. Çarşı Cami, Ulu Cami, Kurşunlu Cami gibi bunların kitabelerini hazırlattık. O tarihi mekanların önüne konacak. Vatandaşımız da en azından tarihle alakalı bir bilgi sahibi olur.” İKİNCİ PAZAR ÖNERİSİ “Diğer konu da çok önemli. Bizim belediye bünyemizde 44 tane kurs var. Bu kursların bazıları sporla alakalı. Ağırlıklı kısmı el becerileri ile alakalı. Bir sürü orada el işleri üretiliyor fakat onlar satılamayınca, pazarlanamayınca emek verenlerin hevesleri kırılıyor. Bizim çocukluğumuzdan beri el işleri ile alakalı annelerimiz el işleri yapardı. Biga’da bu konuda da güzel bir şeyler çıkıyor. Gönen'de bunun pazarı var. Oya pazarı ciddi bir pazar oluyor. Daha önce Kapalı Çarşı'nın yanında oluyordu. Devam etmedi Fakat burada bu konuyu da biz hep beraber çözmeliyiz. Çünkü neden yani şimdi pazar yerinde bir yönetmeliği var. Hal Kanunu yönetmeliği var burada. Kanun diyor ki pazar yerindeki bin peronun yüzde 10-15'ini müstahsile vermek zorundasın. Yani bizim pazar yerimizde de esnaf sayısına baktığımız zaman kanunun istediği şekilde müstahsile yerimiz verilmiş durumda. Yani küçük müstahsil var işte. Bizim burada adaletli olmamız lazım. Vergisini ödeyen, odaya kaydını yapan işçi çalıştıran, kayıt altında olan esnafı gözardı edemeyiz. Şimdi burada biz sektörün içinden geldiğimiz için de pek çok şeyi gördük, yaşadık, biliyoruz. Ne zaman ‘Gel sen burada evde yaptığın tarhanayı, kuskuslu erişteyi sat’ dediğimiz zaman; o gidiyor yanına peynir alıyor, peyniri de satıyor, ‘ben yaptım’ diyor. Yani bizim iyi niyetle baktığımız bu işler maalesef vatandaşlarımızca suistimal edebiliyor. Benim düşüncem şimdi Biga 55 bin resmi kayıtlara göre nüfusu olan ve 9 bin üniversite öğrencisinin olduğu ve gündüz nüfusu her gün çarşamba günleri hariç 10-15 bin artan bir ilçe. Yani aslında biz 70-80 bin nüfuslu bir ilçeyiz. Şimdi hemen yanımızdaki küçük ilçelerde bile haftada iki gün pazar oluyor. Biz de çarşamba günü pazar kuruluyor. Esnafımızı korumak anlamında ikinci bir pazar Biga esnafıyla Ada Mahallesi'nde ve sitelerde yapılan pazarları da oraya toplayarak hem kayıt altında düzenli ikinci bir Pazar yapabiliriz. Tabii bu çarşamba pazarı gibi çok büyük bir pazar olmaz. Bunun yanında da işte bugünkü gündem maddelerinden bir tanesi olan el emekleri üreten kadınlarımız ile alakalı olabilir.”
Editör: TE Bilisim