Normal olmak, tam olmak, sıradan olmak... Tam olarak nedir bunlar? Normal olmak, tam olmak, sıradan olmak... Tam olarak nedir bunlar?
Corona Virüsün salgını kontrol altına alınmadan Türkiye bir anda Yeni Normalleşme Sürecine geçirildi. Kapalı AVM’ler açıldı, ulaşım engeli kaldırıldı, Turizm tesisleri açıldı. Ramazan Bayramında tedbir alınırken; Kurban bayramında tedbir de alınmadı. Üstüne üstlük düğün sezonunun da açılması Virüs Salgınını adeta zıplattı. TEDBİRLER GEVŞETİLİNCE Yeni Normalleşme sürecine kadar Corona Virüs tedbirleri ciddiyetle uygulanmış, Çanakkale halkı da tedbirleri benimsemişti. Yeni Normalleşme süreci ile birlikte tüm tedbirler kaldırılınca; İzmir ve İstanbul arasında kalan Çanakkale’de çok geçmeden Corona Virüs vakaları rekor seviyelere ulaştı. Vatandaşın da alınan tedbirler konusunda rahat davranması, yetkililerin ise gerekli önlemleri almaması sonucunda Çanakkale geçtiğimiz ay Türkiye’de vakaların en çok arttığı 5’nci il konumuna kadar yükseldi. ÖNLEM ALINMAZSA ÇANAKKALE’DE DE KARANTİNA OLABİLİR! Özellikle ağır sanayi tesislerinin bulunduğu Biga’da geçtiğimiz hafta vakaların endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çekmiştik. Biga’da vakaların artması sonucunda Biga İlçe Hıfzısıhha Kurulu gece yarısı aniden aldığı kararla bir mahallenin tamamını ve bir başka mahallede bir sokağı komple 14 günlüğüne karantinaya aldı. Özel Harekât Polislerinin görevlendirildiği karantinalı mahalle ve sokakta geniş güvenlik önlemleri alındı. Son günlerde ise Corona Virüs vakalarında Çanakkale’de de dikakt çeken bir yoğunlaşma yaşanıyor. Kepez Beldesi başta olmak üzere Troya Caddesi ile Havaalanı bölgesi arasında kalan bölge, Esenler, Piri Reis Caddesi, Dörtyol Kavşağı, Atatürk Caddesi, Demircioğlu ve Aziziye Caddelerinin olduğu bölgelerde ciddi yoğunlaşma görülüyor. Vatandaşlar başta olmak üzere yetkililer gerekli tedbirler alınmazsa Biga’da uygulanan karantinanın bir benzerinin Çanakkale içinde alınması gündeme gelebilir. ÇANAKKALE KURAKLIK KISKACINDA Corona Virüs salgını yetmezmiş gibi birde Çanakkale’de kuraklık sorunu baş gösterdi. Çanakkale’nin tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı bu sene kış aylarında beklenenden az yağış alınca tam kapasitesine ulaşamadı. Corona Virüs salgını nedeniyle evine kapanan vatandaşlarında yoğun su tüketiminde bulunması sonucunda Çanakkale’de Kuraklık alarmı çalmaya başladı Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan su kullanımı konusunda meclis toplantısında yaptığı konuşmada tasarruf çağrısında bulunmuş, vatandaşların suyu idareli kullanmalarını, mümkünse araçlarını ve bahçelerini sulamamalarını istedi. Atikhisar Barajındaki su seviyesinin tehlikeli bir şekilde azalması sonucunda Tarım üreticilerinin de bağ ve bahçelerinin sulama döneminin bir ay ertelendiğini açıklamıştı. SADECE İL MERKEZİNDE DEĞİL İLÇELERDE DE KURAKLIK ALARMI! Çanakkale’nin tarımsal üretiminin büyük bölümünü karşılayan Bayramiç, Ezine ve Kumkale Ovaları susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya… Her yıl yüz binlerce ton meyve, sebze, hayvansal bitki üretimi yapılan bu üç ovaya, haftada sadece bir gün sulama suyu veriliyor. Yoğun su isteyen silajlık bitkiler ve çeltik üretimi geçen yıla göre neredeyse iki kat artan Bayramiç, Ezine ve Kumkale Ovalarındaki su tüketimi de aynı ölçüde artınca, bölgenin marka ürünleri, Çanakkale Domatesi, Bayramiç Elması ve biber gibi ürünler, yaz sıcağında ihtiyaç duydukları suyu alamıyor. Bölgede sulama suyu tüketimine sadece haftada bir gün izin veriliyor. 17 bin üyesi ve 100 bin dönümün üzerindeki ekili arazisi bulunan Bayramiç-Ezine Sulama Birliği tarafından hafta bir gün saatli bir şekilde üreticilere su verilirken, başta domates, biber, elma, Bayramiç Beyazı, şeftali gibi birçok ürün ile silajlık ürünler ve 20 bin dönümü yakın çeltik su bekliyor… “SULAMA İHTİYACI KARŞILANAMAMAKTADIR” Bayramiç’in Saçaklı Köyü ve Ağaçköy bölgesinde 160 dönüm yonca, 13 dönüm dane mısır ve 67 dönüm silajlık mısır üretimi yapan Tunay Çetin isimli üretici, Bayramiç Ziraat Odası’na 2020 yılı sulu tarımsal üretim yapılması konusunda başvuruların yaptığını, gerekli sözleşmelerin gerçekleştirildiğini ve sulama planlaması ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması amacıyla başvuruların tamamlandığını ifade etti. Ancak haftada bir gün gelen su nedeni ile zararının oluştuğunu ifade eden Çetin, “Bilindiği gibi, sulu tarım mevsimin en sıcak ayları olan Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında üretimi amaçlanan ürünlerin ihtiyacı olan sulama suyunun üretim alanında ürüne verilmek suretiyle söz konusu üretimlerin sağlanması amaçlanmaktadır. 2020 yılı sulama mevsimine girilirken, geçen yıllarda olduğu gibi Bayramiç Barajında stoklanan Sulama suyunun Bayramiç ve Ezine Ovalarının sulamasının yanında, Kale ovası ve Kumkale sulama sahasının da sulama havzasına eklenmesi suretiyle tarihi planlama ve yönetim hatası yapılmış olup, 28.08.2020 tarihinden itibaren Bayramiç Ovası ve Ezine Ovalarının sulama ihtiyacının karşılanması sağlanamamaktadır” dedi. “6 GÜNDE BİR SU VERİLİYOR.. SUYUMUZ BİTTİ” Çanakkale İl Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüs geren bölgede yaşanan su sıkıntısı ile ilgili olarak; “Eylül ayının başındayız. Bayramiç, Ezine ve Kumkale Ovaları’na 6 günde bir su veriliyor. 6 günde bir su demek, ürünün kilogram yapmasını, kendini geliştirmesini, çiçeğin tutmasını engeller. 6 günde bir su demek, 17 bin üreticinin su kanalına hücum etmesi demektir. 6 günde bir su yeter mi? 6 günde bir su veriyorsanız, bizim suyumuz bitmiştir. Yetkililer çıkıp açıklama yapmalı, üreticinin zararlarının karşılanacağını beyan etmeli” dedi “ÇOK BÜYÜK KAYIP OLACAK” Göğüsgeren, açıklamasını her üründe çok büyük kayıplar olacağını ifade ederek “Biz Bayramiç, Ezine ve Kumkale çiftçileri olarak, kendim de üreticilerden biriyim, yandık bu sene, mahvolduk. Tabi, bu iş burada kalmayacak, birçok çiftçimiz yasal haklarını da arayacak. Bir beyannameyi kabul ediyorsanız, burada ürün yetiştirilmesi noktasında ihtiyaç duyulan suyu bulmak zorundasınız. Artık, yağmur duası mı yapacaklar, ne yapacaklarsa bir yerden su bulsunlar. Bayramiç’te ürün tahminlerin üzerinde bir düşüş yaşayacak. Yem bitkilerini geçelim, ama domates-biber gibi asıl tonajlara Eylül ayında ulaştığımız ürünlerin çiçek bağlaması, meyveyi büyütmesi, kaliteyi ve kilogramı yakalaması mümkün değil. Bu su politikası ile küçük küçük domatesler tarlada kalır. Bunları tüccar da almaz, binerce dönüm zarar söz konusu. Elmada da öyle. Değerli çeşitler Ekim-Kasım aylarında hasat edilen elmalardır. Şimdi hasat edilen elmanın zaten piyasa değeri yok. Bunlar yeteri kadar sulanmazsa tarlada kalır, bunlar dip olarak bile değerlendirilemez. Çok büyük kayıp olacak. Sadece ürünlerde değil, hayvancılığa da zararı olacak. Yüzlerce dönem mısır, yüzlerce dönüm yonca üretimi yapılamayacak. Şimdi üreticilerimiz 80 santime gelince yonca biçilirken, şimdi 30-35 santimde yonca biçiliyor. O bahçe sulanamayacak seneye de yonca üretemeyecek” dedi. KAYNAK: Aynalı Pazar Gazetesi

Editör: TE Bilisim