29 Ekim 2023 Pazar günü Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı dolayısıyla Biga Belediye Meydanı'nda Atatürk Anıtı'nın(!) açılışı yapıldı.

Açılışta konuşmacıların biri olan Ali Demirkol, eser hakkında teknik bilgiler verirken 'neden?' diye sormaya başlamıştım. O günden beri de elim telefon rehberinde Ali Demirkol isminin üzerinde sürekli gidip geldi. Muhtemelen henüz kendisi ile irtibata geçmeyeceğim. Zira neden sorusuna mantıklı bir cevap bulabilmiş değilim...

Kendisinin ifadesiyle; Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan ile  üç yıldır her karşılaştıklarında, ayak üstü de olsa bu anıt fikri üzerine konuştuklarını belirtti. Açılıştan 4 ay (!) önce yapımına karar verilmiş. Anıtın(!) bu haliyle tam bitmediğini, Bigalı Mehmet Çavuş ve Kaymakam Hamdi Bey heykellerinin ekleneceğini ifade etti. Ha bir de Kent Konseyi Başkanı Metin Tatlı'nın kendisini telefonla aramak suretiyle yanına '1 koyun' diye yaratıcı(!) bir fikir verdiğini açılışta yapmış olduğu konuşmada ifade edince içimden yüzlerine karşı 'Kambersiz düğün mü olur?' dedim. Erdoğan Başer de üniversitede bunun hakkında ders verirse tam olur!

Gerçi o kendi mecrası olmasına rağmen, Bigalı Mehmet Çavuş Derneği'nin basın açıklamasını samimiyetsiz bulduğunu ifade eden yazı kaleme alıp, Çan'ın Sesi gazetesinde yayınlanmak ile meşgul! Samimiyet hakkında konuşmaması gereken (evet evet en son bile değil, kesin ve net konuşmaması gereken) kişiyken! 

Sonra mikrofona gelen Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, derin ve içten(!) gelen Atatürk sevgisiyle yoğrulmuş hissiyatlarını ve bu anıt için nasıl gece gündüz demeden çalıştıklarını önünde yazan metinden okuyuverdi. Konuşmayı Metin Tatlı yazmadı. Nerden çıkarıyorsun bunları değerli okuyucu...

Neyse sonra vekil geldi mikrofona ve 'Sanat eserleri eleştiriye açıktır. Bu esere de eleştiriler gelecektir' dedi. Konuyu tatlıya bağladı! Yahu ne Metin Tatlı'sı? Konuyu tatlıya bağladı! Yapma sevgili okuyucu, ben öyle yazmadım…

HAYIR, BEN DEĞİLİM DALGA GEÇEN!

Dün Kasım ayı (7 Kasım 2023 Salı) Biga Belediyesi Meclis toplantısına katıldım. O güne kadar kulağının üstüne yatmak ile meşgul olanların, bu anıt ile ilgili herhangi bir söylemi ve akabinde eylemi olacak mı diye?

İçeri girdiğimde mazeret dilekçeleri okunuyordu. Gündeme geçildi. Konu gündem maddeleri arasında yoktu. Zira meclis kararıyla oradaki anıt kaldırılıp yerine bu garabet yapılmasına karar verilmişti! Belki gündem dışı konulara geçildiğinde konuşulur dedim. Orada da herkes sus pus!

Bir açıklama yok! Yaptık oldu! Allahümme sabirun diyerek, meclis salonundan ilk çıkan ben oldum.

Atatürk silueti, maskı, büstü ters konmaz, konamaz!

Amuda kalkıp uygun açılarla yerleştirdiğiniz, babanızın maskına bakın! Değil 1.800, on sekiz bin açıdan bakın!

Bu milletle dalga mı geçiyorsunuz?

anıt18,

anıt17