İstanbul Ticaret Borsası’nın katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla başlattığı “Altın Tohumlar” projesinde bu ay “Nasıl Ahududu Yetiştiricisi Olunur?” konusu ele alındı. Toplantıda konuşan ahududu ihracatçısı Dr. Murat Bayizit, ahududu üretiminin yaygınlaşması için bir ahududu eylem planı hazırlanması gerektiğini belirterek, “Ahududu pazar sorunu olmayan katma değeri yüksek bir ürün ve Türkiye’nin her yerinde yetiştirilebilecek onlarca türü var. Hem ahududu hem de diğer üzümsü meyvelerin yaygınlaşması için acil bir eylem planı devreye alınmalı ve hızla harekete geçilmeli. Bunun için de bu önemli ürün grubunun sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.

Ahududu üretiminin sadece Bursa ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Bayizit, “Her bölgeye uygun türler bulunarak üretim yapılabilir. Üretim yapılacak bölgeye göre 4-5 farklı tür değerlendirildiğinde, yıl boyunca sürekli ürün elde etmek mümkün olabilir. Bu, üreticiler için önemli bir avantaj sağlayacaktır” dedi.

Toplantıda ayrıca, bilimsel yöntemlerle yapıldığında küçük ölçekte de karlı olabilen ahududunun Türk üreticisi için önemli bir alternatif olabileceğine dikkat çekildi. Büyük ölçeklerde üretim ve mekanizyonun kârlılığı daha da artıracağı, ihracat için ise kontrollü üretim yapılması gerektiği vurgulandı.

Online gerçekleştirilen ve herkese açık olan toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yaptı. Toplantıya, Antel Tarım İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Soğutma, Muhafaza, Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği SOMTAD Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yüksek Ziraat Mühendisi Fatih Erbaş, Kaledonya Dış Ticaret Ltd. ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Dış Ticaret Konseyi Başkanı Dr. Murat Bayizit, Alaçam Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Necati Güleç ve Bursa Kozluören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Özdaş konuşmacı olarak katıldı.

“Islah Çalışmaları Ahududunun Getireceği Kazancı Artıracaktır

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, ahududu üretiminin talebi karşılamadığını belirterek, “Bu durum, ahududu yetiştiriciliğinin yaygınlaşması için bir fırsat. Üretiminde bilimsel yöntemlerin benimsenmesi, tür ıslahıyla ülke çapında yaygınlaşması ve muhafaza yatırımlarının yapılmasıyla üreticilerimiz için önemli bir alternatif ürün haline geleceğine şüphe yok. Türkiye’nin üretim potansiyeli, dünyanın önemli ahududu üreticilerinden biri olmamızın mümkün olduğunu gösteriyor dedi.

 “Yeni Çeşit Çalışmalarımız Devam Ediyor”

Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yüksek Ziraat Mühendisi Fatih Erbaş, Enstitü olarak yeni türlerin ıslah çalışmalarını yürüttüklerini belirterek, “Mevcutta kullanılan çeşitlere ek olarak yurt dışından getirilen çeşitlerle ıslah çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2 yıl öncesinde başladığımız çalışmalarda melezleme aşamasındayız. Bu süreçte, hem yerli hem de ithal türlerle en verimli ve dayanıklı çeşitleri elde etmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerine uygun, yüksek verimli türleri geliştirmek istiyoruz. Ayrıca ahududu üretimi yapmak için bizlere başvuran tüm yetiştiricileri destekliyor, bilgi ve deneyim paylaşımı yapıyoruz  şeklinde konuştu.

BİSİAD'ın kahvaltı sohbetlerini konuğu Alper Şen oldu BİSİAD'ın kahvaltı sohbetlerini konuğu Alper Şen oldu

“Ahududu Satışıyla İlgili Sorun Yok”         

BTSO Dış Ticaret Konseyi Başkanı Dr. Murat Bayizit, Türkiye ve dünya genelinde ahududu satışında herhangi bir sorun olmadığını belirterek, pazarlama stratejilerinin önemine dikkat çekti. Bayizit, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle ürünü tanıtmak, ardından pazarı genişletmek gerekiyor. Ancak bu süreçte yalnızca fiyata odaklanmamak lazım... Türkiye’de genellikle satış görüşmelerinde ilk konuşulan konu fiyat oluyor. Oysa Avrupa’da fiyat en son konuşulur. Alıcı, satıcının 12 ay boyunca düzenli ürün tedarik edip edemeyeceğine bakar. Daha sonra kalite sertifikalarının varlığına odaklanır. Bizim hızlı bir şekilde yeni çeşitlerle üretimi sürekli hale getirerek, kaliteyi ve verimliliği artırarak dünya pazarındaki yerimizi güçlendirmemiz gerek.”

“Bilimsel Üretim Yapılmıyor”

“Aksu pembesi” çeşidimizle üretime devam edilmesi durumunda 10 yıl içerisinde ülkemizde ahududunun yetişmeyeceğini vurgulayan Alaçam Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Necati Güleç, “Şu anda uygulanan üretim yöntemleri bilimsellikten uzak. Bahçelerde verimlilik her geçen yıl azalıyor. Yeni fidanlarla bahçelerin yenilenmesi gerek. Mevcut çeşitten elde edilen aşılarda kurumaya bağlı hastalıklar başladı. “Polka” çeşidi Alaçam’da verimli olmadı. Bölgeye uygun yeni çeşitlerle bahçeleri yenilemezsek ahududu üretimimiz sürdürülebilir olmayacak. Bilimsel araştırmalarla desteklenen, bölge şartlarına uygun ve hastalıklara dayanıklı yeni türlerin acilen kullanılmaya başlanması gerekiyor” dedi.

“Yerli Çeşitlerle Sürdürülebilir Üretim Yapmak Zor”

Bursa Kozluören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hüseyin Özdaş, 30 yıldır ata usulü ahududu üretim yaptıklarını, ancak bu sistemin sürdürülebilir olmadığını ifade ederek, “Artık bu üretim metotlarıyla devam etmemiz mümkün değil. Yerli çeşitlerle yapılan üretimde de verimlilik her geçen yıl düşmeye başladı. Yurt dışında fidan üretim merkezlerinde sürekli yeni türler üretip, kullanıyorlar. Bizim de ülkemizde yeni türler geliştirmemiz ve çiftçimize uygun yetiştirme teknikleri konusunda eğitimler vermemiz gerekiyor. Ayrıca soğuk hava deposu yatırımları yapmak ve birlikte hareket etmek zorundayız” dedi.

“Büyük Alanlarda Üretim Daha Karlı”

Antel Tarım İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Soğutma, Muhafaza, Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Rahmi Türk, Türkiye’de ahududu üretiminin artırılması gerektiğini belirterek, bu alanda yenilikçi yaklaşımların önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Türk, ahududu ithalatını sonlandırmak için hızlı bir üretim artışı sağlanması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Bir an önce ahududu üretimini artırarak ithalatı sonlandırmalıyız. Bunun için üretim süreçlerine mekanizasyon ve yapay zeka teknolojilerini entegre etmeliyiz. Modern yöntemlerle verimliliği artırabiliriz. Diğer taraftan, yeni çeşitlerle deneyerek yani örnek bahçeler kurarak, sonuçları analiz ederek verimli türler üretmeli ve üreticilerle paylaşmalıyız. Ayrıca üretimi ölçek ekonomisiyle desteklenmeli yani büyük alanlarda daha karlı bir üretim gerçekleştirmeliyiz. Bir diğer adımı da hasat sonrası işlemler, yani soğutma ve muhafaza konularında atmalıyız. Bir ürünün değer kazanması için hasat sonrası işlemler olmazsa olmaz.”

(Haber Merkezi)

63179C76 28D6 49A2 8474 8E335011Fd36

Editör: Ahmet Tunç