BURALARDA ŞİMDİ SONBAHAR

Hem eylülsün hem de ekim… Senin burcundur sonbahar…

Meydanda ve sokaklarda apaçık sosyal mesajlar… Oturup oturup kalktığımız banklar. Sevdiğimiz Fransızca şarkılar.

Yüreğim sonbahara hazırlanıyor, tutkular akşamlaşıyor; sisli ve huzurlu yüzleriyle heyecanlarıma büyük şehirler yürüyor… Heyecanlarıma Brugge ve Prag yürüyor.

Yapraklar ve yapraklar. Sinemalarda bir telaş var. Filmler yeniden başlıyor.

Yalnızlığım daha çok yalnızlık istiyor, bedenim seni daha çok arzuluyor. Sofia Loren yürüyüşü gibi hissediliyor sonbahar.

Derin gülüşleriyle sonbaharı kıskandırıyor kadınlar. Aklıma Brüksel geliyor. Aklımdan şehirler ve nehirler geçiyor.

Esmer tenlerden sonbahar günlerine düşler kuruyorum. Sevdanın bir basıncı var. Meksika birası ve George Karalias sigarası içiyorum. Sınırsız, çelişkisiz ve sakin bekleyişlere yürüyorum.

Sarışın günler başlıyor. Kan dolaşıyor, enerji boşalıyor; sokaklarda gizemli gülüşler akıyor.

Şairim; dizelerimin son harflerine İspanyol dansları, baş harflerine alkol yüklüyorum.

Kavala sahilinde bir kız şarkı söylüyor… Bu sonbaharda Sibel Kekilli İstanbul’a taşınıyor.

Yazdan ansızın sonbahara geçiyorum. Duvara Karşı’dan şarkılar aşırıyorum. Kadıköy Sineması’na girmeden bira içiyorum.

Kendimden geçiyorum. Filmler yeniden çekiliyor. Salonlar dolup taşıyor. Fatih Akın’a selam çakıyorum.

Tanılarım ve tınılarım ruhumu ele geçiriyor. Teoman’dan şarkılar; belki de Marga yeniden açılıyor.

Sonbahar beliriyor, sabahlar beliriyor, şaraplar beliriyor.

İstanbul beliriyor, Prag beliriyor, Paris beliriyor…

Bir çanta dolusu müzikle dolaşıyorum. İdeolojilerim yeniden başlıyor. Gönlümde rekor kıranlar bir sonbahar ideolojisi taşıyor. Bu mevsim başımı fena döndürüyor.

Havuçlu kek tarifleri öğreniyorum…

Katıksız, doğal, sıcak şaraplara ihtiyacım olacak…

Denize yağmur yağacak ve orada olacağım.

Yüreğim sonbahara hazırlanıyor…

Yüreğim sana hazırlanıyor…