GÜNDEM

Corona Salgını Gölgesinde 1 Mayıs Kutlaması..

Önceki yıllarda 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı, Salı Pazarından başlayan kortej marşlar, sloganlar ve renkli pankartlarla Cumhuriyet Meydanında son bulurdu. Konuşmaların ardından ise işçiler şarkılar,...

“ALINAN ÖNLEMLER NE YAZIK Kİ İŞÇİLERİ KORUMUYOR” DİSK Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan yaptığı konuşmada işçilerin yanı sıra sağlık çalışanlarının Corona Virüs Salgını nedeniyle büyük mağduriyetler yaşadığına dikkat çekti. Metin Ceylan açıklamasında; “Türkiye’de Coivd-19’un yayıldığını ortaya çıkmasıyla birlikte çeşitli önlemler alındı. Ancak çalışma hayatına yönelik yeterli önlemler alınmadı. Covid-19 ile mücadelenin en etkin yolunun evde kalmak ve teması kesmek olduğu ortadayken, aklın ve bilimin gösterdiği bu yol tam anlamıyla uygulanmıyor. Alınan karantina ve izolasyon önlemlerinden çalışanlar muaf tutuluyor. Milyonlarca işçi, işe gitmek zorunda bırakılıyor. Bu nedenle Covid-19 ile mücadele de açık bir sınıfsal ayrımcılık yaşanıyor” dedi. “İŞÇİ, GÜNLÜK 39 LİRA ÜCRETE MAHKUM EDİLİYOR” DİSK Çanakkale Şube Başkanı Metin Ceylan, işsizliğin devasa boyutlara ulaştığına dikkat çekerek; “Tüm uyarılara ve feryatlara karşın özellikle inşaat, tersane, maden gibi sektörlerde işlere ara verilmiyor ve binlerce işçinin hayatı risk altına sokuluyor. Kapanan işyerleri yada işçi sayısının azaltılarak devam ettirilmesi nedeniyle işsizlik büyüyor ve hükümetin aldığı önlemler işçiler için bir felaket haline dönüşüyor. Ücretsiz izin dayatması getirilerek, işçi günlüğü 39 TL’ye mahkum ediliyor. Üstelik 3 aylık ücretsiz izin süresi sonunda işveren işçiyi işten çıkartabilecek” diyerek işçilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. “AÇIKÇA GÖRÜYORUZ Kİ; DAHA İYİ BİR YAŞAM KURMAK İÇİN ÜRETMİYORUZ” SES Şube eş başkanı Canan Coşan ise yaptığı konuşmada ise işçilerin içinde bulunduğu duruma şöyle dikkat çekti; “Dünya halklarına sınırsız emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan işsizlik, yoksulluk dışında bir şey sunamayan kapitalist sistem küresel salgınla beraber büyük bir uygarlık krizi yaşıyor. İnsanlığın, doğanın ve yaşamın üzerine çöküyor. Bu uygarlık krizi bize bir kez daha gösteriyor ki; bu düzen, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleri insanca yaşatmak için kurulmamış. Salgın koşullarında bile “Zorunlu olmayan işler” de çalışmamızı dayatan “Zorunlu işlerde” gerekli önlemleri almayanlar, bizi üretimdeki bir araç gereçten farksız, basit bir meta olarak görüyor. Artık daha net görüyoruz ki; insani ihtiyaçlarımız için, insanca yaşamak için, daha iyi bir yaşam kurmak için üretmiyoruz. Bu akıl dışı düzenin çarkları dönsün diye üretiyoruz” dedi.