Biga Belediyesinin "Biga'da Mevsim Kitap" sloganıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği 2. Kitap Festivali'nin açılışı Biga Kaymakamı Erdinç Dolu, Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı tarafından gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasında Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, "Sloganımız Biga'da Mevsim Kitap diyerek, Biga'nın kültürel zenginliğini kitapların eşsiz değeriyle birleştiriyoruz. Bu soğuk kış günlerinde okuma alışkanlığını ve bilgiye olan inancı ön plana çıkarıyoruz" dedi. Erdoğan ayrıca, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kitaplar hakkındaki düşüncelerine atıfta bulunarak, "Bu sözler, kitabın ve okumanın, bir insanın hatta bir ulusun hayatını nasıl şekillendirebileceğini en güzel şekilde anlatıyor" şeklinde konuştu.

Erdoğan, festivale katkı sağlayan yazarlar ve yayın evlerine teşekkür ederken, kitapların aydınlattığı bu birlikteliği ilerleyen günlerde aynı coşkuyla yaşayacaklarına olan inancını dile getirdi.

Bu değerli festivalin açılışına katılan herkese teşekkürlerini sunan Erdoğan, kitapların insanların ve toplumun hayatında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekerek, festival boyunca tüm katılımcılara keyifli zamanların devamını diledi.

Açılışın ardından düzenlenen konferansta konuşan Ortaylı, Çanakkale Savaşları tarihine değinerek, bazı kişilerin "Çanakkale savunması boşuna bir savunmadır. Bu kadar asker gitti. İmparatorluk sarsıldı. Sonunda ordu nasıl olsa girdi İstanbul'a" eleştirilerini hatırlattı.

Çanakkale Boğazı, 1914 veya 1915 sonunda geçilseydi İstanbul'un alınacağını ifade eden Ortaylı, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün için Boğazlarda halen İngiltere, Rusya ve Fransa'nın hakimiyeti olacaktı. İngiltere başta olacaktı. Buradaki üslerini terk etmezdi. Bu da kolonizasyona benzemez. Afrika'da hatta Hindistan kıtasında bağımsızlık verebilirler kolonilere ama böyle noktalarda vermezler. Niçin? Çünkü Cebelitarık'ta, Malta'da hala İngiltere oturuyor. Askeri boşaltmış gibi yapıyor ama yanlış, bir şekilde Malta kontrol altındadır. Kuzey Afrika'da hala belli noktada onların elindedir. Bugün, İstanbul ve boğazları gezemeyecektik. Troya bir askeri nokta olacaktı. İstanbul tamamıyla onların işgalinde olacaktı. Payitahtın bütün güzelliklerini, Osmanlı medeniyetinin eserlerini ancak turist olarak gezebilecektik."

Şuura yerleşen tarih bilgisinin toplumlara devamlı canlılık verdiğini ifade eden Ortaylı, "Unutmayın Türkiye Cumhuriyeti burada kuruldu. 1915'teki direnmeyle başladı, 1918'de Mustafa Kemal Paşa 'Geldikleri gibi giderler' dediyse boğaza bakıp, bu bir duygusal ifade değildir, mantıktır. Çünkü giren ordu artık haraptı, İhtilaf Devletleri yorgundu. Zaten onun için Yunanistan'ı kullandılar taze kuvvet olarak. Dolayısıyla burası gelip yerleşilecek bir yer olmaktan çıkmıştı onlar için." ifadesini kullandı.

409576415_921228299367013_3500868469844523683_n

"Çanakkale şehitlerinin ve gazilerinin savunduğu İstanbul bugünkü İstanbul değildir"

Basiretsiz planların memleketin birçok yerine ziyan verdiğini savunan Ortaylı, "Bizim neslin gördüğü İstanbul bugün yoktur. Bu İstanbul, bir zenginleşmenin, bir asri medeniyetin yarattığı İstanbul olsa da sağlıklı bir İstanbul değildir, çirkin bir İstanbul'dur ve eskisini aratacak bir İstanbul'dur. Çanakkale şehitlerinin ve gazilerinin savunduğu İstanbul bugünkü İstanbul değildir. " ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin eskisi kadar iyi ve gelişen bir mühendisliğe ve tıbba sahip olduğunu belirten Ortaylı, "Aldığımız tabip ödülleri artacak, istedikleri kadar vermesinler. Türkiye Cumhuriyeti'nin sanayi işletmeleri ve idaresi gelişmiştir. 2. Harpten sonra bazı Avrupa ülkelerinden daha iyi olmuştur. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel hayatı ve tarihe bakışında maalesef Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu cumhuriyetin ilk 20 senesindeki canlılık yoktur. Bunların hepsinin düzeltilmesi gerekiyor." diye konuştu.

(Haber Merkezi)

kitap6

kitap5

kitap4

kitap3

kitap2

Tek tipleşmenin tekdüzeleşmesi Tek tipleşmenin tekdüzeleşmesi

kitap1

Editör: Ahmet Tunç