Milli
Eğitim Bakanlığı aldığı karar ile ara tatillerini sayısının birden dörde çıkardı. Bu yıl öğrenciler de ara tatil tarihlerini daha fazla merak ediyor. Yeni tatil sistemi ile öğrenciler karne almadan, hafta sonları ile birlikte 9 gün sürecek bir tatil imkanı yaşayacak.
Biga'da ilk, orta ve lise düzeyinde 14 bin 60 öğrenci bulunuyor.
18-22 Kasım 2019'da ilk ara tatil yapılacak (Hafta sonu tatilleri ile birlikte 9 gün)
Yarıyıl tatili 20-31 Ocak 2020 tarihleri arasında olacak (Hafta sonu tatilleri ile birlikte 16 gün)
İkinci yarıyıl eğitim-öğretim dönemi 3 Şubat 2020'de başlayacak.
6-10 Nisan 2020 tarihleri arasında ikinci ara tatil verilecek (Hafta sonu tatilleri ile birlikte 9 gün)
13 Nisan'da başlayacak ikinci dönemin ikinci yarısı ise 19 Haziran’da tamamlanarak 11 haftalık yaz tatiline girilecek.
“ÜLKEMİZDE YILLARDIR KONUŞULUYOR”
34 yıllık eğitimci Biga
Açı Koleji Kurucu Müdürü
Gürbüz Arda ile ara karne dönemini konuştuk. Ülkemizde uzun yıllardır ara tatil döneminin konuşulduğunu söyleyen Arda; “Ara karne yıllardır ülkemizde konuşuluyor, ancak uygulanmadı. Bu yıl ilk defa uygulanacağı için bizler de heyecanlıyız. Eskiden dönemler çok uzun, tatiller de aynı derecede uzundu. Eğitim işine sadece öğrenci gözünden değil; aile, öğretmen, okul imkanları ve öğrenci gözünden de bakmak ve değerlendirmek lazım. Çünkü hepsi bir bütün halinde bu sistemin içerisinde. Veli, öğretmen ve öğrenci için bu ara karne, öğrencinin dönem sonundaki fotoğrafının bir habercisi olacak. Yani ön uyarı da diyebiliriz.15 Kasım’da başlayan tatil 25 Kasım'da son bulacak. Hafta sonları ile 9 günlük bir tatil. Öğrencinin ve velinin, öğrencinin mevcut durumunu değerlendirmesi ve önlemler alması, dinlenmesi ve daha hazır gelmesi için bir imkan. Öğretmenlerimiz için de aynı durum söz konusu. Bu aynı zamanda ara dönem turizm hareketliliğine de sebep olur ki; ülkenin bu hareketliliğe ihtiyacı var” dedi.
“CEZA SİSTEMİ YANLIŞ”
Devamsızlık sonrası para cezası geleceği haberleriyle ilgili sorularımızı da yanıtlayan Arda; “Bize tebliğ olmadı. Sizden duyuyorum ilk defa. Eğitim sistemi de dahil, ülkedeki tüm ceza uygulamaları için düşündüğüm ve söylediğim bir gerçek var. Para cezasından önce eğitim geliyor. Yani sigara içme cezasının alanını genişletmek, trafikte telefonla konuşmanın cezasını arttırmak pek de başarılı sonuç vermiyor. Sigaranın zararlarını anlatıyor olmak, telefonla trafikte konuşanların yaptığı kazaları gösterip neden bunu yapmaması gerektiğini anlatmak bu işin bence kesin çözümü. Para cezaları sadece anlık caydırıcı oluyor. Eğitim ile ilgili bu şekilde bir ceza uygulamasına gitmek yerine öğrenciye eğitim ve öğretimin önemini anlatmak lazım. Yoksa ülkedeki pek çok cezada ‘parası neyse verelim’ diyen insanlarımız var. Ailesinin maddi durumu iyi olan bir öğrenci gelip, ‘parası neyse verelim okula gelmeyeyim’ derse ne yapılır onu da düşünmek lazım” şeklinde değerlendirdi.
“BAKAN HAKLI”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un; “Okuduğunu anlamıyor çocuklar” söyleminin haklı olduğunu ifade eden Gürbüz Arda; “Değişen dünyayla birlikte kitap okumayı bıraktı çocuklarımız. Eğitilmeyen öğrenciye, hiçbir şey öğretemezsiniz” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA’YLA BİZİ KARŞILAŞTIRMAK YANLIŞ OLUR”
HIZ Yayınları’nın 8’inci sınıflar arasında yaptığı sınavda Biga 1’incisi,
Çanakkale İl 2’ncisi ve Türkiye 49’uncusu olduklarını ifade eden Arda, “Aynı grup geçen sene 7’nci sınıf sınavlarında da bu başarıyı göstermişti” dedi.
Sınav sistemini de değerlendiren Arda; “Türkiye'nin bir gerçeği var, Genç nüfus çok fazla. Ülkede 2.5 milyon öğrenci var ve bunun sonucunda bir yarış olmak durumunda. Nüfus durumuna bakınca Avrupa'daki sistemle bizim sistemimizi karşılaştırmak yanlış olur. Çünkü Avrupa'nın genç nüfusu yok. Değişen uygulamalar, öğrenci ve eğitimcileri ve aileleri yıpratmış olsa da en iyi sistemin arandığını düşünüyoruz. Üniversiteye giriş sınavında şu an uygulanan TYT ve AYT sınavları 1 gün ara ile uygulanıyor. Bu durum öğrenciyi yoruyor mesela. Bir diğer sorunumuz da Doğu ve Batı arasındaki fark aslında. Ülkenin her ilinde neredeyse üniversite var. Fakat aileler ve öğrenciler batıdakilerde talebi arttırıyor. Maalesef ülkece uğraştığımız terör belası bunun temel sebebi. Bu bağlamda atılan adımları destekliyorum ve Suriye'de terörü sürekli doğuran o bataklık kurutulduğunda, yatırım ve teşviklerle ülkenin doğu ve batısı arasında fark kalmayacağına inancım sonsuz. O zaman eşit yarıştan söz edilebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Editör: TE Bilisim
