Dünya Gazetesi tarafından hazırlanan ve TOBB işbirliği ile gerçekleştirilen Başkanlar Konuşuyor isimli programa ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu ve ÇTB Başkanı Kaya Üzen konuk olarak katıldılar. Programda ünlü gazeteciler Vahap Munyar, Handan Ceylan ve Hakan Güldağ’a Çanakkale’nin ekonomisini anlattılar.

“PANDEMİ SALGINI EKONOMİK OLARAK TEĞET EÇTİ”

Pandemi sürecini değerlendiren ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu; “Çanakkale’nin çok çeşitli ve gelişmeye müsait bir ekonomisi var. Seramik, demir çelik, mobilya, çimento fabrikalarının yanı sıra turizm ve tarıma dayalı bir ekonomimiz var. Bir de 50 bin öğrenciye sahip üniversitemiz var. Pandemi döneminde üniversitelerin kapanmasından kaynaklı olarak özellikle hizmet sektöründe gerçekten sıkıntılar oldu. Turizm sektörü de bu durumdan etkilendi. Ancak üreticilerimiz açısından bir sıkıntı olduğunu pek söyleyemeyiz. Teğet geçti diyebilirim. Ancak kafeterya, yeme içme sektörüne dayalı küçük işletmeler ciddi etkilendiler. Pandemi sonrasındaki durum ise Çanakkale’ye yaradı diyebilirim” dedi.

“TARIM ALANINDA CİDDİ BİR SIKINTI YAŞAMADIK”

Aynı süreci değerlendiren ÇTB Başkanı Kaya Üzen ise; “Pandemi gibi tüm dünyayı etkisi altına alan salgından Çanakkale’nin de bu durumdan kendini ayrıştırması zordu. Salgın Çanakkale’yi ekonomik olarak ciddi şekilde etkiledi. Ama bu süreci tüm kurum ve kuruluşlarla süreci gayet iyi yönetmeye çalıştık. Özellikle üniversitenin kapalı olması il ekonomisini ciddi etkiledi. Bundan tüm hizmet sektörü de etkilendi. İşin tarım boyutuna bakarsak eğer; biz o dönem ekilmemiş bir karış toprak kalmayacak demiştik. O dönemde alt yapısını ve gerekli önlemleri alarak bölgedeki tüm topraklarımızda ekimlerimizi gerçekleştirdik. Özellikle mandıracılık ve zeytin yağı sektörlerinde işçilerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için ciddi çalışmalar yapıldı. Bu süreçte çalışan bir olmaya devam ettik. O döneme dönüp baktığımızda; pandeminin en yoğun olduğu dönemde bile Çanakkale’de çok ciddi bir sıkıntı ile karşılaşmadığımızı söyleyebilirim” dedi.

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ: “ÇANAKKALE ULAŞILAMAYAN BİR İL İDİ”

Çanakkale haritaya baktığımızda Türkiye’nin en batısındaki illerinden biri. En batıdayız ama 3 tane büyük metropole; İstanbul, İzmir ve Bursa’ya 3 saatlik mesafede olmasına rağmen aslında ulaşılamayan, kıyıda köşede kalmış, tercih edilmeyen bir il idi. Bu anlamda inanılmaz bir faydası oldu. köprünün temelinin atılmasıyla birlikte ciddi bir rant hareketliliği oldu ama biz iş insanlarıyız, emlak sektörü ile ilgilenmedik. Ama şuan benim birçok üyem bu köprünün işlemesi ile ciddi bir ivme yakalamış durumda. Gelibolu’daki bir fabrikamız Tekirdağ limanını tercih ederken; şimdi Kepez limanımızı kullanmaya başladı. 25 yıllık geçmiş olan Çanakkale OSB’de yüzde 50 doluluk oranı vardı 5 yıl öncesine kadar, köprü temeli atılıncaya kadar. Şuanda satılık parselimiz kalmadı” dedi.

“LÂPSEKİ – SAVAŞTEPE OTOYOLUNA ACİL İHTİYAÇ VAR”

ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu açıklamalarının devamında; “Tabi burada bir bağlantı yoluna daha ihtiyaç var. Siyasilerimizden ve hükümetimizden beklentimiz Lâpseki-Umurbey’den başlayacak Savaştepe yoluna Çanakkale’nin bağlanmasıdır. Bu güzergâha haritadan bakarsanız Avrupa’yı iç Ege’ye bağlayan bir yol olacaktır ve yoğun olan İstanbul’un da yükünü azaltacaktır. Çanakkale-Balıkesir bu otoban yapıldığında 45 dakika olacaktır. Henüz bu otobanın ihalesi yapılmadı ama şehrin dinamikleri olarak siyasilerimize bunun bir an önce yapılmasını istiyoruz, isteyeceğiz” dedi.

“KÖPRÜ’NÜN ÇANAKKALE VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKISI İÇİN OTOBAN ŞART”

1915 Çanakkale Köprüsüne ciddi bir geçiş garantisi verildiğini, bu köprünün ekonomik getirilerinin arttırılması için Lâpseki-Savaştepe otobanının bir an önce yapılmasının gerekliliğinin altını çizen Kaya Üzen; “OSB’lerde üretim yapacak firmaların daha rekabetçi olabilmesi için ulaşım kolaylığı önemlidir. Biliyorsunuz köprümüz tamamlandı; çok ciddi de bir geçiş garantisi var. Şu an bu sayıdan oldukça uzak bir Çanakkale var. Köprüden ülke ve Çanakkale ekonomisine daha fazla ekonomik katkı sağlamak için acilen Lâpseki üzerinden Çan ve Savaştepe üzerinden İstanbul-İzmir otobanına ulaşması çok değerli ve önemli. Aksi takdirde iki alternatif yol var; Biga-Karacabey-Bandırma üzerinden bir de Küçükkuyu-Ayvacık güzergâhı var. Bu iki güzergâh da özellikle uluslar arası taşımacılık yapan firmaları yorar ve zorlar. Mesela Küçükkuyu-Ayvacık güzergâhında 46 tane trafik lambası vr. Bu sebeple en hızlı ve sağlıklı olacak güzergâh Çan’dan geçecek olan otobanın İstanbul-İzmir otobanına bağlanmasıdır” dedi.

“ÇANAKKALE’NİN DOKUSUNUN KORUNARAK BÜYÜMESİNDEN YANAYIZ”

Çanakkale’nin köprüden sonra ve ciddi büyüme içine girmeye başladığını, yapılacak Lâpseki – Savaştepe otobanı sonrasında da büyümeyi sürdüreceğine dikkat çeken Semizoğlu; “İş insanı olarak OSB’miz kısıtlı bir OSB’dir. Kısıtlı bir OSB ama bu durumdan memnunuz. Çünkü biz pastanın aynı lezzetiyle büyümesinden yanayız. Çanakkale’de her konuda yatırma açığız; tabii ki doğayı ve çevreyi de korumak şartıyla. Nüfusu artan, hızlı gelişen bir ülkeyiz. Çanakkale’yi aynı lezzetiyle muhafaza etmek istiyoruz. OSB’lerin alanları bakımından maalesef istediğimiz kadar büyüklükte değiller.  Ağır sanayinin nerelere yapılabileceği 1/100000 planlarda belirlenmiş durumda. Ağır sanayi şirketleri ise nerede ise bir OSB alanı kadar yere ihtiyaç duyuyorlar. Bir bir üstün bir altı kadar OSB’ler kuruyoruz. Daha çok küçük ve orta ölçekli sanayicilere yönelik firmalara yönelik OSB’ler kuruyoruz” dedi.

“ARTAN ÜRETİM MALİYETLERİ ENFLASYON VE ZAMLARI TETİKLİYOR”

Kaya Üzen girdi maliyetlerindeki artışa değinerek; “Çok ciddi bir şekilde gıda enflasyonunun arttığı dönemdeyiz. Bu durum hepimizi endişelendiriyor. Bu durum sadece pandemi kaynaklı değil; dünyada yakıt tüketiminin artması, kuraklık, istenen ve nitelikli şekilde üretim yapılamamasının yanı sıra tedarik zincirinde ciddi bozulmalar var. Bir ürüne tüketicinin ödediği fiyat ile üreticinin eline geçen fiyat arasında ciddi farklar var. Birçok kişi bunu pazarda kar marjının yüksek olmasına bağlıyor. Tüm bunları önlemek için tarım alanında istikrarlı ve rekabet gücü yüksek bir yapının oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bu sadece Çanakkale’de değil ülke genelinde olması gerekiyor. Artan üretim maliyetlerinin sonucunda oluşan fiyat artışı ve enflasyon tüketicinin aynı oranda gelirinin artmaması sebebiyle tüketim her geçen gün düşüyor. Bizim bölgemizde özellikle üreticilerimiz gizli kahraman diyorum ben onlara; ciddi mücadeleler ile üretimlerini yavaşlatmadan sürdürüyorlar. İlimizde üretilen ürünlerin hem iç hem dış pazarda değerlendirmek için çalışmalar yapıyoruz. Son dönemde gıda ürünlerine kısıtlamalar getirildi. Özellikle zeytinyağı üretimi yapan ve yurtdışına ihraç eden firmalarımız zor duruma düştü. Bu uygulamanın kalkması için girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Gümüşçay'da Sera OSB alanı ve  güneş enerji tesisi gezildi Gümüşçay'da Sera OSB alanı ve güneş enerji tesisi gezildi

“ENFLASYON ARTIŞI BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEK”

Türkiye’de yaşanan hayat pahalılığı ve enflasyonunun bir süre daha devam edeceğini ifade eden Kaya Üzen; “enflasyon artışı bir süre daha devam edecektir. Hepimizin bildiği gibi yeni yıl da yüzde 100’ün üzerinde bir enerji zammı ile karşı karşıya kaldık. 2 ay geçmeden enerjiye yine zam geldi. İster istemez üretimde kullanılan, depolanmasında kullanılan elektrik, nakliye anında akaryakıt maliyetleri olarak biz üreticilerin karşısına çıktı. Bunu da bir şekilde son tüketiciye yansıtmak zorunda kalındı. Gıda enflasyonu bu maliyetler düşmediği yada bir noktada durmadığı sürece artmaya devam edecektir” dedi.

“KARMA OSB İLE ÇAN MÜTHİŞ BİR LOJİSTİK ÜSSÜ OLACAK”

Çanakkale il genelinde iki yeni OSB planı olduğunu programda belirten Selçuk Semizoğlu; Çanlı girişimcilerin de büyük bir sabırsızlıkla beklediği Çan Karma OSB ile ilgili açıklamalarda bulundu. Semizoğlu;  “Şuan plan dâhilinde Ayvacık Jeotermal OSB biraz daha hızlı gidiyor. 1300 dönüm üzerine inşa edilecek OSB’de yer altı kaynakları kullanılarak, Türkiye’deki birçok seracılığın maliyetleri karşılaştırıldığında öne geçecek bir seracılık faaliyeti yürütülecek. Bir diğeri ise; Köprü’den geçtikten sonra Lâpseki’den Savaştepe’ye bağlanacak olan Otoban bir noktada Çan ilçemizden geçmek zorunda. Çan Karma OSB ile müthiş bir lojistik üssü haline gelecek. Sayın Valimiz, Siyasilerimiz, Kaymakamımız, Çan Belediye Başkanımız ve ÇTSO olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ezine Gıda OSB’si zaten en hızlı şekilde tüzel kişiliğini kazanmış bir OSB’dir. Şuanda orada da satılacak bir parsel kalmadı. Ulusal birçok firma geniş bir üretim yelpazesi ile üretim yapmak için inşaatlarına başladılar” dedi.

“ÇANAKKALE MAALESEF TURİZMDEN HAK ETTİĞİ PAYI ALAMIYOR”

Çanakkale’nin turizm sektörüne de değinilen programda ÇTSO Başkanı Selçuk Semizoğlu2nun açıklamaları dikkat çekti. Türkiye’nin en uzun ikinci sahil şeridine sahip olan Çanakkale’nin turizmde yeterince kalkınamadığına dikkat çeken Semizoğlu; “671 kilometre sahiline sahip bir il olarak Türkiye’nin ikinci en uzun sahillerine sahip ili demektir. Çanakkale bir günde 4 mevsimi yaşayabileceğiniz bir ildir. Çanakkale turizmden yeterince pay alıyor mu? Kesinlikle alamıyor. Çanakkale Turizm kenti mi? Turizm kenti olmaya aday bir ildir. Türkiye’de turizme yatırım yapmak isteyen herkesi Çanakkale’ye davet ediyorum. Çanakkale’nin her bir ilçesi ayrı bir turizm potansiyeli barındırıyor. Ama ne yazık ki; biz turizmden hak ettiğimiz payı alamıyoruz. Bu konuyla ilgili 2018 yılının Troya yılı ilan edilmesinin temelleri odamızda atıldı. Dünya’da Truva’yı Yunanistan’da olduğunu bilen insanlar vardı; Türkiye’de olduğunu öğrendiler. Dünya’da 100 ülkede Truva atı teşhir edilip, Çanakkale katalogları dağıtıldı. Deniz var, doğa var, tarih var, lezzet deseniz var. Pandemi döneminde Turizm sektörümüz çok etkilendi. Şimdi köprü bitti; Balkanlardaki ülkelerden faydalanmak istiyoruz. Yunanistan ve Bulgaristan ataşeleri ile ciddi çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“TURİZM AÇISINDAN ZİYARETÇİ SAYIMIZ ARTIYOR”

Çanakkale’ye gelen ziyaretçi sayısının arttığına dikkat çeken Kaya Üzen; “Organik tarım yapılan Gökçeada’mıza ciddi bir ilgi var. Turizm bakımından da hareketli geçen bir sürecimiz var. Her ilçemizin kendine has özellik ve avantajları var. Bozcaada ve Gökçeada ile bir gözlemimiz var; tarım ve hayvancılık arttığında bu iki adamızda; turizmi etkilemiş; aynı şekilde turizm artınca tarım ve hayvancılık olumlu etkilemiş. Ziyaretçi sayımız Çanakkale’de her geçen gün artıyor. Biz burada ziyaretçilerin geçirdiği gün sayısına, harcadığını para miktarına ve konakladığı gece sayısına. Bunlarla ilgili olarak çalışmalarımız sürüyor, ciddi çalışmalar da var. Önümüzdeki süreçte turizm yatırımlarının artacağına, gelen ziyaretçilerinde nitelikli olacağına inanıyoruz. Çanakkale insanların hobilerini, sportif faaliyetlerini yapabildiği, doğa ve tabiatıyla, tarihi ve temiz havasıyla, tarım ve hayvancılığı ile insanların keyif alabilecekleri, sağlıklı bir yaşam sürecekleri bir ildir Çanakkale’miz” dedi.

Editör: Ahmet Tunç