Sağlık emek örgütleri TBMM Genel Kurulu'na teklif olarak sunulan ve sağlık çalışanlarının haklarını gasp eden düzenlemeye karşı bugün iş bıraktılar.

Başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) olmak üzere sağlık emek örgütleri 15 Haziran Çarşamba günü ülke genelinde iş bırakıyor. Eyleme, Türk Tabipleri Birliği, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İşçileri Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Hekim Sen, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Tabip Sen ve Türk Diş Hekimleri Birliği katıldı.

Biga Devlet Hastanesi Acil Servis önünde toplanan hekimler adına yazılı açıklamayı Dr. Ahmet Zeren okudu.

"SAĞLIK, PİYASALAŞIYOR"

"Emeğimizin hakkını aldığımız sağlıklı bir gelecek için g(ö)rev başındayız" diyen Dr. Zeren açıklamada sağlıkta iyileştirmeler yapmak yerine mevcut koşulların her geçen gün daha kötüye gittiğini söyledi. Zeren açıklamasında; "Sağlıkta Dönüşüm Programı ile piyasalaşan, hastayı müşteri, hastaneleri işletme, bizleri köle gören Türkiye sağlık sistemi; pandemi ve krizlerin etkisiyle gittikçe tıkanmaktadır. Sağlık sisteminin tıkanmışlığının çözümü için sistemi gözden geçirip değiştirmek yerine; bizlere şiddet, yoksulluk, istifalar, göç, liyakatsizlik, niteliksiz eğitim, performans dayatması, mobbing, baskılar, halka ise evlerde oluşan sanal kuyruklar, aylarca sonrasına alınabilen randevular, gittikçe artan kalemlerle cepten ödemeler, kamusal sağlık hizmetlerini tüketen düzenlemelerle özel hastanelere teşvik, sağlıkta eşitsizlik reva görülmektedir" dedi.

hekim1

"HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Hekim göçlerini ve intiharlarını hatırlatan Dr. Zeren; "Bizler şifa vermek için, sağlıklı bir toplum için bu meslekleri seçenler, sürekli sağlıksızlık dayatan ve bununla beslenen bu sistemin içinde görevimizi yapamıyoruz. Koruyan değil hastalık üreten bu sistem daha fazla hasta, daha fazla hastalık ile kar etmeyi hedeflerken, bizlere de mesleki tatminsizlik, daha yoğun geçen çalışma saatleri, daha uzun mesailer, daha büyük duygusal yük olarak yansımaktadır. Bu yılın daha mayıs ayında hekim göçü 938 sayısına ulaşmış, giderek artan intiharların en son örneği de daha dün 9 Eylül Tıp Fakültesi'nde yaşanmışken, ekran başlarında, meclis komisyon odalarında emeğimiz ve mesleklerimizle ilgili adeta alay edilmektedir. Oyalama taktikleri ile mücadelemiz zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Ama yılmıyoruz, biz her bir can için inatla tedaviyi sürdüren, ısrarla yaşamı savunanlar, mesleğinin inadını, umudunu koruyanlar, haklarımız için mücadele vermeye devam ediyoruz, edeceğiz" ifadelerini kullandı.

hekim3

DAHA İYİ BİR SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN TOPLUMA ÇAĞRI

Çocukluk çağı fiziksel ve duygusal istismarı Çocukluk çağı fiziksel ve duygusal istismarı

Sağlık sisteminin işlemediğini ifade eden Zeren topluma da daha iyi bir sağlık sistemi için destek çağırısı yaptı. Zeren konuşmasını; "Taleplerimizi süreç boyunca dile getirdik, yollara düştük, memleketin her yanını beyaza boyadık. Ancak aylardır, 'Çıktı, çıkacak, müjdemiz var, yeni düzenleme kapıda, bu ay gelecek,' sözleri ile oyalama taktikleri devreye sokuldu. Komisyon geçen ve Meclis'e getirilecek, içinde bizlere, taleplerimize, haklarımıza yönelik hiçbir iyileştirme içermeyen bu yasayı kabul etmiyoruz. 'Bu ay yasayı çekin' diyoruz. Bugün haklarımız için görevdeyiz. Bugün üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bugün acil vakalar, yoğun bakım ve onkoloji vakaları dışında hizmet üretmeyeceğiz. Birçok kere söyledik. Bir kere daha bilinsin. Bu, ne ilk ne de son eylemimizdir. Bu geçirilmeye çalışılan içi boş yasaya olan itirazın eylemidir. Daha uzun süreli görevlerden sakınmayacak bir krizin içinde olduğumuzdan kimsenin şüphesi olmasın. Topluma da çağrımızdır. Öncesinde olduğu gibi yanımızda olun. Taleplerimiz, hepimizin için, daha iyi bir sağlık sistemi için. Sizler de biliyorsunuz. Farkındasınız. Bu sağlık sistemi yürümüyor. Bugün tüm ülkede omuz omuza yan yana emek bizim, söz bizim, sağlık hepimizin diyeceğiz" ifadeleriyle tamamladı.

(Haber: Ahmet Tunç)

Editör: Ahmet Tunç