EKONOMİ

"Hangi toprakta neyin ekileceğine toprak karar verecek"

Biga Fuarı'nın açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, planlı tarım konusunda Tarım ve Orman Bakanlığının karar verdiğini ve milletvekillerinin bunu desteklediğini söyledi. Gizligider, “Hangi toprakta neyin ekileceğine, neyin dikileceğine o toprak karar verecek. Toprağın doğal mirasına geri dönmek zorundayız. Artık bu zorlamayla gidemeyiz” ifadesini kullandı.

Biga Fuarı'nın açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, işlenmeyen arazilerle ilgili başvuru süresinin 5 Nisan 2025‘te dolacağına işaret ederek, “Bu iki yıl içinde bu arazi kiralanmadıysa ya da sahipleri tarafından işlenmediyse başta o yerleşim birimine, köye, mahalleye, beldeye öncelik tanımak kaydıyla hane hane büyüterek kiralanmasını gerçekleştireceğiz.” dedi.

"TOPRAĞIN DOĞAL MİRASINA DÖNMELİYİZ"

Gizligider, Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışında, TBMM’nin 27. döneminde çok önemli bir kanun değişikliğinin hayata geçirildiğini söyledi.

Planlı tarım konusunda Tarım ve Orman Bakanlığının karar verdiğini ve milletvekillerinin bunu desteklediğini belirten Gizligider, “Hangi toprakta neyin ekileceğine, neyin dikileceğine o toprak karar verecek. Toprağın doğal mirasına geri dönmek zorundayız. Artık bu zorlamayla gidemeyiz.” ifadesini kullandı.

"SU ARAYIŞI PETROL ARAYIŞINA DÖNECEK"

Konya Ovası’nda mısır üretmeye gayret edilecekse, bundan sonra su arayışının adeta petrol arayışına dönüşeceğini dile getiren Gizligider, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani 600-700 metreden su arayarak mısır üretmeye çalışmak herhalde gidilebilecek bir nokta değil. Bunu örnek olarak söylüyorum. Öbür taraftansa bizdeki rakam 600’ün üzerinde ama tahmin edilen o ki sadece Konya Ovası’nda 1000’i aşkın obruk oluştu. Biz bu yer altı sularını çeke çeke artık toprağın göçtüğü, çöktüğü yeni bir tehlikeden bahsediyoruz. Artık tarımda verimliliği geçtik başka bir yere doğru gidiyoruz. Korkumuz o ki inşallah bunlar bundan sonra bu düzenlemenin ardından olmayacak, belki bu obruklar bir gün köyleri, şehirleri yutacak. Birkaç ay önce yaşadığımız deprem felaketinin benzerlerini intihar etme düzeyinde bir vahşi sulamayla, vahşi tarım anlayışıyla yaşamaya çalışıyorduk. Artık o toprak ne diyorsa onu dikeceğiz, onu üreteceğiz. Bu kapsamda 14 Eylül itibarıyla yönetmelik çalışmamızı tamamladık ve yayınladık. Artık hangi ürünün nerede ekileceği, dikileceği oranın tarihi mirasına göre tespit edilecek. Bu çalışmayla eş güdüm halinde aynı zaman diliminde de desteklerimizi bitirmek üzereyiz. Şu an 65 ana başlık, alt kademeleriyle 136 parça desteğimiz var. Bunları da 4 destek paketiyle uyumlu hale getireceğiz. Bu toprak neyi ekmeyi gerektiriyorsa biz ona destek vereceğiz. Aksi halde böyle bir destek mekanizması çalışmayacak.”

"TARIMDA YENİDEN LİDER OLACAĞIZ"

Gizligider, Türkiye’nin çok kısa zaman içinde tarımda yeniden lider ülke konumuna geleceğini söyledi.

Buğday ithalatına değinen Gizligider, “Türkiye’nin çok uzun yıllardır buğdayda kendine yeterliliği yüzde 100’ün üzerinde. Bu yıl beklentimiz yüzde 104 civarı. Peki neden ithal ediyoruz? İlginç bir örnek vereyim. Dünyadaki ikinci en büyük makarna fabrikası nerede biliyor musunuz? Gaziantep. İşte o yüzden o ithalat yapılıyor ki dahilde işleme rejimi ile işlensin ve daha çoğu satılsın. Peki bu kadar bolluk yaşanan ülkede çiftçinin itirazları var. Bu neden? Buna onlarca sebep sayılabilir ama bu planlamanın ardından bunu da gidereceğimizi düşünüyoruz.” diye konuştu.

İŞLENMEYEN ARAZİLER SORUNU

Gizligider, işlenmeyen araziler sorununa ilişkin olarak da bir gayrimenkulün mirasçılarının artması nedeniyle 20, 30, 50 belki 100 mirasçısının bulunduğunu ve tarlaların işlenemez hale geldiğini belirtti.

Bu konuyla ilgili önemli bir düzenlemeyi 5 Nisan’da hayata geçirdiklerini ifade eden Gizligider, “Bu konuda bir kafa karışıklığı var. 5 Nisan 2025 itibarıyla süre dolmuş olacak. Bu iki yıl içinde bu arazi kiralanmadıysa ya da sahipleri tarafından işlenmediyse başta o yerleşim birimine, köye, mahalleye, beldeye öncelik tanımak kaydıyla hane hane büyüterek kiralanmasını gerçekleştireceğiz. Buradan kazanılacak para da o kişi veya kişilerin hesaplarına yatacak yeni bir kazanç daha gerçekleşecek.” dedi.

(Haber Merkezi)