Okullar açılmadan önce ‘bir dönemi tamamlayıp yeni bir döneme başlıyoruz’ mesajı vermek için tatile veda etkinliği yapılmasını öneren Gülaldı, okul öncesi okul rutininin oluşturulması ve tatilin bitmesinin sosyal hayat ile oyun zamanlarının bittiği anlamına gelmediğinin çocuklara hissettirilmesinin önemine vurgu yapıyor.

Sigorta Haftası sergisi açıldı Sigorta Haftası sergisi açıldı

Uzun bir yaz tatilinin ardından okula dönüş zamanı geldi. Bugünlerde birçok evde tatlı bir heyecan yaşanıyor. Çocuklar, okullarının açılmasını heyecanla beklerken, arkadaşlarına ve öğretmenlerine kavuşacağı günü iple çekiyor olabilirler. Geçirdikleri yaz tatilinin heyecanını arkadaşlarıyla paylaşacak, uzun zamandır görmediği arkadaşlarına kavuşacaklar. Ancak her çocuk için durum böyle olmayabilir.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Demet Gülaldı, yaz tatilinin ardından okula başlayacak çocukların okul kaygısı yaşamamaları için ebeveynlere önerilerde bulundu.

Okula dönüş çocuklarda stres ve kaygıyı tetikleyebiliyor

Kimi çocukların okula dönüş ve okula yeni başlama konusunda yoğun stres ve kaygı yaşayabileceklerine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Demet Gülaldı, “Oyun zamanlarının kısıtlanması, belirli bir disipline girilmesi, okula ilk defa başlayan çocuklar için anneden ayrılma kaygısı gibi nedenler, çocuklar ve aileler için baş edilmesi gereken bir durum. Bu tür stres ve kaygı yaşayan çocuklarda isteksizlik, motivasyon kaybı, uyku ve beslenme bozuklukları, sebepsiz vücut ağrıları gibi semptomların görülmesi de olasıdır. Kimi zaman okul kaygısı yaşayan çocuklarda hırçınlık, söz dinlememe, karşı gelme, inatçılık gibi davranışlar da gözlenebilir.” uyarısında bulundu.

Okula dönüş öğrenci kadar ebeveynde de kaygı oluşturuyor…

Birçok ailenin okullar açılmadan hemen önce çocuklarındaki bu olumsuz durumlarla karşılaştığını belirten Gülaldı, “Ebeveynlerin, bu konuda çocuklarına karşı anlayışlı olması ve onlara zaman tanıması gerekir. Tatil döneminde daha özgür olan, uyku, beslenme, televizyon ve oyun zamanlarında esneklik yaşayan çocuklar okulların başlamasıyla birlikte yeniden okul rutinine girecekler. Bu durumun onlarda stres yaratması oldukça doğal. Aslında okula başlarken ebeveynler de benzer kaygılar yaşayabilirler. Dolayısı ile bu geçiş sürecinin olumlu ve sakin geçmesi için ebeveynlerin hem kendi duygularının hem de çocuklarının duygularının farkında olmaları sürecin daha olumlu geçmesinde yardımcı olacaktır.” diye konuştu.

Süreç sağlıklı yönetilirse okula geçiş eğlenceli olabilir

Çocuğun isteksiz, endişeli ve stresli olmasının okulu sevmediği, istemediği anlamına gelmediğinin bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Gülaldı “Bunun nedeni yetişkinler gibi tatilin rehavetinden kurtulup okul disiplinine girileceğinin endişesidir. Sağlıklı yönetilen bir süreçle tatilden okula geçiş stresli değil hatta eğlenceli bile olacaktır.” dedi.

Çocuk stresli ve kaygılıysa ebeveynlerin empati kurmasını öneren Gülaldı şöyle devam etti: “Onun bu kaygılarını anlatmasına yardımcı olabilir, kendisini anladığınızı söyleyebilir ve aynı şeyleri zamanında sizin yaşadığınızı da onunla paylaşabilirsiniz. Böylelikle çocuğunuz bu duygularından dolayı bir suçluluk yaşamayacaktır.”

Çocukların bilişsel ve duygusal hazır oluşları için yeni ders yılı birlikte planlanmalı

Okul başlamadan önceki günlerde okul rutinini yavaş yavaş oluşturmanın fiziksel ve biyolojik hazır oluşuna yardımcı olacağının altını çizen Dr. Gülaldı, “Çocuklar en çok erken yatma ve erken uyanma konusunda zorlanırlar. Bu nedenle okul açılmadan önce uyuma ve uyanma rutinine geri dönmekte ve beslenme saatlerini de okul düzenine göre ayarlamakta fayda var. Çocukla okul hakkında konuşarak, bir yıl daha büyüdükleri için okulda yeni bilgiler öğrenecekleri, ilginç eğlenceli deneyimler yaşayacakları anlatılabilir. Yeni ders yılı için ödev, kitap okuma ve oyun zamanlarının planları yine beraberce yapılabilir ve bunlar çocuğun çalışma köşesinin duvarına asılabilir. Bu, çocukların hem bilişsel hem de duygusal olarak okula hazırlanmasına yardımcı olacaktır.” tavsiyesinde bulundu.

Okullar açılmadan önce tatile veda etkinliği yapılabilir 

“Özellikle tatilin son birkaç günü için ailece özel bir etkinlik düzenlemeyi öneriyoruz.” diyen Gülaldı, bunun nedenini de şöyle açıkladı:

“Nasıl ki okulun son günü çeşitli eğlenceli etkinliklerle eğitim öğretim dönemine veda edildiyse, aynı şekilde tatil dönemini de tamamlamak önemli. ‘Bir dönemi tamamlayıp yeni bir döneme başlıyoruz’ mesajıyla özel bir yemek, özel bir gezi veya çocuğun çok istediği bir etkinliğin yapılması çocuğun zihninde tatil dönemini bitirecek ve okul dönemini başlatacaktır. İlkokul dönemindeki çocuklar için yaz arkadaşlarıyla bir parti verilebilir, lise dönemindekiler için arkadaşlarıyla gezi, sinemaya gitmek gibi etkinlikler yaza veda etmeleri için yararlı olacaktır.”

Çocukların okul ve aile arasındaki dengeyi kurmalarına yardımcı olunmalı

Okul ile ilgili hazırlıkların çocukla birlikte yapılmasını tavsiye eden Gülaldı, “Okul alışverişlerinde çocukların katılması, ev içerisinde çocuğun kendisine ait bir köşe oluşturulması, bu köşede okul için yeni düzenlemeler yapılması ve okul ile ilgili eğlenceli planlardan konuşulması çocuklara iyi gelecektir.” dedi.

Tatilin bitmesi ve okulun başlamasının sosyal hayatın, oyun zamanlarının ve serbest etkinliklerin bittiği anlamına gelmediğinin çocuklara hissettirilmesinin önemine vurgu yapan Gülaldı, “Ebeveynler olarak, çocuklarımızın okul ve aile içindeki yaşamı arasında dengeyi kurmada onlara yardımcı olmak önemli.” diye konuştu.

Okulun da çocuğa hazır olduğu gözlemlenmeli 

Bu süreçte çocuklara zaman tanınması ve onlara karşı sabırlı olunması gerektiğinin altını çizen Dr. Gülaldı, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her şeye rağmen çocuklarda görülen davranış ve psikolojik sorunlar devam ediyorsa bir uzmandan destek alınması uygun olabilir. Okula hazır bulunuşluğun en önemli bir başka unsuru da okuldur. Ebeveynlerin okul ve öğretmenler ile okulun ilk günlerinden itibaren iyi bir diyalog ve iş birliği içinde olması, ‘okulun da çocuğa hazır olduğunu’ gözlemlemesinde her zaman yarar vardır.”

(Haber Merkezi)

Editör: Ahmet Tunç