Geçtiğimiz günlerde Biga Belediyesi tarafından su depolarının temizleneceği gerekçesiyle planlı su kesintisi yapılacağı duyurulmuştu. Su kesintisini Ak Parti Sözcüsü Halil Yağan, Biga Belediye Meclisi’nde gündeme getirdi. Biga Belediye Başkanı Alper Şen de konuyla ilgili açıklama yaptı.
Su kesintisiyle ilgili bilgilendirme sorunu olduğunu ifade eden Ak Parti Sözcüsü Halil Yağan; “Eleştiri olarak algılanmasın ama dikkat çekmek adına, vatandaşımızın bir takım şikayeti diyelim. Birkaç gündür suyun temizliği noktasında, halk sağlığının hassasiyeti noktasında biraz daha dikkat edilme gerektiği konusunda bilgilendirme noktasında sıkıntı olmuş. Pazar günü bizlere de mesaj geldi. Yarın sabah, pazartesi günü itibariyle suların kesileceği ile ilgili ama o akşam itibariyle plansız gibi algılanmış vatandaşımız tarafından. Ertesi gün de okul ve tabiki iş durumu olduğu için birtakım hazırlıksız yakalanma gibi vatandaşımızın durumu olmuş. Bir de ayrıca özellikle temizlenmesi dolayısıyla kesinti olacağı belirtildi ama 10 gün önce de su konusunda sıkıntıların olduğunu yazmışlar. Oradaki cevap da kuyularımızdaki su seviyesinin az olmasından kaynaklandığı şeklinde olmuş. Böyle verilen bilgilendirmeler konusunda hassasiyet noktasında vatandaşlarımızın doğru bilgiyi almaları açısından daha dikkat edilmesi gerektiği konusunda bir talep oldu bize” ifadelerini kullandı.
Su depolarının temizliği ve hijyeninin sağlanması için planlı kesinti yapıldığını ifade eden biga Belediye Başkanı Alper Şen ise; “Bu, zaten bizim uzun zamandır gündemimizde olan, doğru zamanı beklediğimiz işlerden bir tanesiydi. Yanlışsam, lütfen ilgili kişiler düzeltebilir. En son 4 sene önce sanırım, depolarımız temizlenmiş. Sadece son dönemle alakalı değil. Bu zaten yapmamız gereken, programımıza olan işlerden bir tanesiydi. Biz zamanlamayı ve kesintiyi söylediğimiz saatte yaptık. Ancak duyurunun hemşehrilerimiz tarafından alınmasıyla birlikte doğal olarak çok kısa bir süre içerisinde herkes depolamaya geçti. Depolamaya geçtikten sonra da o zaman içerisinde olması gerekenden çok fazla tüketim olduğu için belirli bir süre yüksek kesimlerde, seviye farkından dolayı oldu. Ancak dün kademeli bir temizleme programı uyguladık. Belli bölgelerde belli bir saate kadar özellikle okullar bölgesinde herhangi bir sıkıntı olmadı. Sadece yazan arkadaşlarımız, hemşehrilerimiz zannedersem ki, akşam 8 ile 12 saatleri arasındaki o kısa dilimde, herkesin depolamaya geçtiği saatlerde sorun yaşadı. Gün itibariyle tüm depolarımızı temizledik. Gerçekten o yazan arkadaşlarımızın dediği gibi biz bu durumu zaten biliyorduk. Doğru zamanı beklediğimiz için bu planlamayı yaptık. Tabiki hiç kimsenin öyle kötü bir suya maruz kalmaması için. Dün itibariyle tamamladık. Dün (Pazartesi) gece itibariyle konuyu tekrar eski haline getirebilmek için düzeni olması gerektiği gibi çalıştırmaya başladık. Çok ihtiyacımız var. Şu bereketli ve yağışlı günlerinde birkaç gün daha devam etmesi gerekiyor. Artık bu takviyeye topraklarımızın çok ciddi anlamda ihtiyacı var. Umarım bugünlerin suyu hürmetine bu verimli yağışlar bir süre daha devam edebilir. Şu an yeraltı kaynaklarımızın bu yağışlardan faydalanma durumu yok. Çünkü daha aşağıya dahi geçmedi. Durum bundan ibaret. Eğer biz bu temizleme işini yapmamış olsaydık, yazan hemşehrimiz konusunda ve davasında sonuna kadar haklıydı. Temizliği yaptık. Her sene yapmaya devam edeceğiz. Yine kesinti yapmadık. Yine kullanımla alakalı ihtiyaçlarımız aynı zaman dilimi içerisinde denk geldi. Geçeceğiz bu zamanları da inşallah” şeklinde konuştu.
SİRKECİ: “BU SOYKIRIMDIR”
Gündemdışı görüşmelerde söz alan Ak Partili Belediye Meclis Üyesi Nesrin Sirkeci, İsrail’in Filistin’e karşı sürdürdüğü insanlık dışı müdahaleleri gündeme alarak kınadı. İsrail’in soykırım yaptığını ifade eden Sirkeci, uluslarası hukuk önünde bir an önce hesap sorulmasını diledi.
Sirkeci okuduğu bildiride; “7 Ekim 2023’te İsrail’in Filistin’e başlattığı zulme karşı Filistin halkının sesi olmak için söz almış bulunmaktayım. Dünya İsrail’in vahşetine son iki yılda gözlerini açmış olsa da Filistin halkı bu zulmü 70 yılı aşkın süredir yaşıyor. Kendi öz yurtlarında mülteci konumuna düşen milyonlarda Filistinli sürgüne mecbur bırakıldı, hayatını kaybetti ve yaralandı. Unutulmamalıdır ki, Gazze’de yaşananlar savaş değildir. Bu soykırımdır, sürgündür, teşhirdir, işgaldir, toplu kıyımdır. Dünya tarihinde ilk defa canlı olarak gözler önünde bir soykırım gerçekleşmektedir. İsrail her gün dünyanın gözleri önünde acımasızca Filistin halkını, gazetecileri, gönüllüleri ve Birleşmiş Milletler çalışanlarını dahi öldürmektedir. Sadece insanları değil, asırlık zeytin ağaçlarını, hayvanları, suları, haneleri, ibadethaneleri, camiileri, kiliseleri ve tüm kutsalları yok etmektedir. Şu an meclis toplantımız devam ederken dahi Filistin’de çocuklar öldürülmektedir. Sığınmacı olarak gittikleri toprakları istila ederek terörist bir devlet kuran İsrail, Filistin halkını açlığa, susuzluğa ve işkenceye mahkum etmektedir. Ama tarih susanları unutmayacak. Türkiye nasıl ki Suriye halkının yaşadığı zulme karşı sesini yükselttiyse, nasıl ki tüm dünyada mazlumların hakkını savunduysa, yine küresel bir aktör olarak aynı mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler kürsüsünden Filistin davasını milli davamız olarak tanımlamıştır. Birçok devletin çekimser kaldığı dönemde dahi, Filistin’de yaşananların soykırım olduğunu ifade eden ilk lider olmuştur. İsrail, vadedilmiş topraklar saplantısıyla üç semavi dinin beldesi Kudüs’ü doğrudan hedef almaktadır. Ancak Filistin meselesi yalnızca bölgesel değil, insanlığın geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Bugün artık daha net görülmektedir ki, İsrail’in hedefi sadece Gazze değildir. İsrail’in politikaları tüm bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden hesaplı yayılmacılık projesidir. Bu politika, ortadoğu başta olmak üzere dünyanın güvenliğini tehdit etmektedir. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Gazze, en önemli gündem maddesi olmuştur. Dünyanın dört bir yanında ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’e destek sesleri yükselirken Netanyahu denen katil, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konferansı’nda yalanlarını ve tehditlerini dinletecek kimseyi bulamamış, boş koltuklara konuşmak zorunda kalmıştır. Dünyada Filistin’e desteğini ortaya koyan tüm halklara ve denizlere yelken açan tüm vicdanlı insanlara selamlarımızı yolluyoruz. Unutmayalım, zulmün karşısında tarafsız kalmak, zalimi cesaretlendirir. Bu vesileyle Filistin davasını kararlı bir şekilde savunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyoruz. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar dünya beşten büyüktür demeye devam edeceğiz. Filistin halkının adil ve barış dolu günlere bir an önce kavuşması, yaraların bir an önce sarılması, soykırım kadrosunun uluslarası hukuk önünde bir an önce hesap vermesi temennisiyle sözlerime son veriyorum” ifadelerine yer verdi.
Sirkeci’nin ardından konuşan Biga Belediye Başkanı Alper Şen ise; “Uzun yıllardır mücadelenin içinde olan ama son zamanlarda artık yapılan uygulamaların neticesinde çok daha zor günler geçiren mazlum Filistin halkının dertlerini Biga Belediye Meclisi’nde de ifade edebilmiş olmak bizler için de önemli bir konudur. Umarım bu zulm, sıkıntılı günler olması gerektiği şekliyle sonuçlanıp, herkesin, bütün inananların kendi inanç şekilleriyle birlikte müreffeh bir hayat kurmalarına vesile olacaktır” dedi.
(Haber: Ahmet Tunç)