Acayip şeyler oluyor… Hisler hükümsüz kılınıyor… Dünyanın hallerinden akıllar karışıyor… Hüzün ve gözyaşı dünyanın çok yanında… Yok olası emperyalizm tüm haritalarda… Sömürenler; dünyanın adaletini, mekanizmasını, doğallığını, aşkını, çerçevesini, barışını yerle bir edenler hep düğmeye basıyor… Kapitalizm / emperyalizm ne derse ona göre dağılıyor hayatlar…

Televizyonlarda finans / ekonomi programlarını; borsa, altın, euro, dolar rakamlarını ve o ilkel grafikleri görmek herkesi avutuyor... Dünyadaki kargaşaları yaratan, çok tüketimi ve çok üretimi belirleyen, eşit olmayan paylaşımlar tasarlayan ve durmadan mülkiyete yönelten sömürücü ekonomiler herkes için yeni kimlikler tasarlıyor... Aynalar ruhumuza dolanıyor. Oysa birileri bu programları sıkı biçimde takip ediyor... Böyle oldukça dünyanın her yerinde yerkürenin kaynaklarını çılgınca tüketenler yeni haritalar çizip, yeni ölümler ve açlıklar planlıyorlar...

Herkes mültecilerin / savaşların görüntülerini ve fotoğraflarını konuşuyor... Oysa o fotoğraflar ve görüntüler global sömürü sisteminin eseri… Kimse bundan söz etmiyor. Kimse kapitalizmden söz etmiyor... Kimse faşizmi ve emperyalizmi konuşmuyor... Kimse sömürücülerin oyunlarını anlatmıyor... İdeolojisizler, ortada dolananlar, etik yaşamayanlar ve hayatı kapitalizm olanlar da bu suçlara ortak... Kafalar gerçeklere uzak... 

Rollere bürünmeyelim. Oyun vasat, oyunu oynayanlar iyi değil… Karmaşa küresel sistemin istediği şey… Sakin olmak,  hissediş  ve doğru eylemler en güçlü direnişler… Oyunları ve dünya seçkinlerinin ekonomik grafiklerini reddetmek, sömürenlerin oyunlarını bozmak onurlu yönelim… Dünyayı ritmine döndürme çabaları devrimsel reaksiyonlar... Yapacak çok şey var… Eski plaklardan şarkılar çalalım, sahte insanların kaybedeceği oyunlar oynayalım, hep kapitalizmle inatlaşalım, onurlu yaşayalım, ruhunu satanlardan ve doymayanlardan ayrı duralım… Yeni kitaplara başlayalım, yılları ve yolları anlatan filmler yapalım, dünyada dönen dolaplara kafamızı yoralım, her darbe ve savaş denemesinin global yanlarına bakalım ve biraz kahkaha atalım. 

Dünyada savaş var. Filistin’de savaş var. Duvarlar ve korkular. Palavralar.

Oysa dünyadan yana olanlar da var. The Wall’dan ruhumuza takılanlar.

Kapitalizm gelip geçici. Hislerimizi ve şarkılarımızı büyütelim; şarkılarımızı, sözlerimizi, sanatımızı yürütelim; gerçekleri görelim, kendimizi bilelim…

“Hayal edelim bütün insanların hayatı barış içinde yaşadığını…” Aklımızda John Lennon sözleri.

Emperyalizmi reddedelim.

Savaşları reddedelim…

Hepsi bir kıçsallık ve tekme meselesi…