Marga’yı temmuz 2022’de keşfettim ve her zaman sevdim. O yüzden bu güzel mekan hakkında bir şeyler yazabilirim...

İlk kez uğradığımda Marga’da yediğim ve içtiğim şeylerin tadı damağımda kalmıştı.

Sosyal medya hesabımda şöyle yazmıştım: “Bir süredir takip ettiğim mekanınızı tanımak çok zevkliydi... Bulunduğunuz yere nefes aldırıyor ve özgürlük veriyorsunuz... Güzel anlar için teşekkürler... İstanbul’a her geldiğimde görüşeceğiz...”

Ve şunu anlamıştım; güzel tatlar ve güzel mekanlar sokakları ve fikirleri iyileştirir ve dünyayı değiştirebilir...

Marga’nın sokaktaki varlığı insanın umutlarını çoğaltan bir şey. O dükkan hep orada olsun, orada olduğunu bileyim, uzakta bile olsam bunun için sevineyim.

Marga’yı biliyorum. Ortaköy’ün ara sokaklarından birinde çay / kahve içmekten keyif aldığım bir yer. “Marga kahvesi sokağın kenar süsüdür…” demiştim bir keresinde de…

Ortaköy’ün tarihi çarşısına yakın bir sokakta @marga_bakery var. Çok güzel tatlılar, çok güzel kahveler ve özgür duygularım için bu mekanı alkışlıyorum; Marga’da yediklerim ve içtiklerim her zaman beni gülümsetiyor ve burada öykülerim ve şiirlerim için güzel cümleler ve güzel dizeler yakalıyorum; sokağın içinde bir sandalyede otururken hayallerimde ve zihnimde eski ve yeni zamanların karışımı sahneler beliriyor. Sena’nın güler yüzlü heyecanları sokağın havasını değiştiriyor. Bu mekandan yumuşacık bir hava gündüzleri ve akşamları tüm sokağa yayılıyor...

Büyükşekerci Sokak’ta güzel sürüyor hayat.

Ortaköy’e, ara sokaklara ve kahve kokularına hayranım…

Bir yudum kahve, bir çatal browni…

Cookie, salted karamel, makaron, cheesecake, banana bread, pastalar…

Aklım başımdan gidiyor, dilim damağım şenleniyor. Marga’yı seviyorum…

image0-7