Biga Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaparak 1 gün iş bırakma eylemi gerçekleştiren Hekim Birliği Sendikası’ndan şiddete karşı, hekim haklarına karşı harekete geçilmesi çağrısında bulunuldu.

YILDIK ARTIK!”

Tehditten, şiddetten, verilen sözlerin tutulmamasından yıldıklarını belirten hekimler, yapılan açıklamada; “Yıldık artık! Sağlıktaki şiddetten, hekime kalkan elden, edilen küfürden, hakaretten, tehditten… Öldük zaten çekilen bıçaktan, ateşlenen silahtan. Meslek hayatının baharındaki gencecik meslektaşlarımız, tecrübesi ve birikimi ile önümüzü açan kıdemli meslektaşlarımız görevini hakkı ile yapmaya çalışırken korunamadıkları için odalara hapsedildi, darp edildi, boğazları sıkıldı, burunları kırıldı, yerlerde sürüklendi, bıçakla kovalandı. Hem hekimler hem hekimlik mesleği, yine yeniden bir darbe daha aldı. Hep birlikte soruyoruz. Bu şiddet neden? Bu kadar zor mu önlem almak, hekimini, çalışanını korumak? Bir kez daha uyarmak için, verilen sözleri hatırlatmak için, her şey güllük gülistanlık değil demek için iş bırakıyoruz” ifadelerini kullandılar.

“CANIMIZI KORUMAK İÇİN…”

"Son bir yılda 31 bin kişiye kanser teşhisi kondu" "Son bir yılda 31 bin kişiye kanser teşhisi kondu"

Şiddetin diğer iş kollarına göre 16 kat fazla olduğunun belirtildiği açıklamada; “Şiddetin diğer iş kollarına göre 16 kat fazla olduğu tescillenen ve günde 80 tane beyaz kod verildiği bilinen, günümüzün yarısının geçtiği sağlık kuruluşlarında, çalışma hayatımız boyunca yüzde 95 şiddete uğrama ihtimalimiz olan sağlık kuruluşlarında; başında etkili ve güvenlik görevlisi olan x-ray cihazlarının bulundurulmasını, polikliniklere ve acil servislere panik butonlarının yerleştirilmesini, şiddet suçu işleyenlerin güvenlik eşliğinde muayene edilmesini, her polikliniğe bir sekreter verilmesini, caydırıcı etkin yasaların acilen çıkarılmasını talep ediyoruz. Yeni Ekremler, Ersinler, Kamiller olmasın diye istiyoruz. Canımızı korumak için istiyoruz… Yıldık artık! Baskıcı ve bunaltıcı hasta yüküne sebep olan kontrolsüz MHRS randevu sürelerinden. Araya sıkıştırılmış ek randevulardan. Bitmek bilmez sekretarya angaryasından, hukuksuz geçici görevlendirmelerden, nefes aldırmayan yönetim taleplerinden. Kamuda can çekişen hekimliğin serbest icrasının kısıtlanmak istenmesinden” denildi.

“BİZ HEKİMİZ, HEP BİRLİKTEYİZ”

Hekimlerin tükendiğinin, işlerini iyi yapmadıklarının hatırlatıldığı açıklamada; “Tükettiniz zaten, hastaya hak ettiği ama talep edemediği süreyi ayıramamaktan, iyi koşullarda hekimlik yapamamaktan… Siz ne yaparsanız yapın, biz hekimiz, hep birlikteyiz! Biz acil hekimleriyiz, biz aile hekimleriyiz, biz diş hekimleriyiz, biz öğrenci hekimleriz, biz asistan hekimleriz, biz uzman hekimleriz, biz öğretim üyesi hekimleriz, biz acildeyiz, poliklinikteyiz, klinikteyiz, laboratuvardayız, yoğun bakımdayız, asm’deyiz, adsm’deyiz, 112’deyiz, ism/tsm’deyiz, hastanedeyiz, üniversitelerdeyiz, anfilerdeyiz. Bu çığlık hepimizin, hekimliğin, hekimlerin! Acı çeken sağlık işinin, sağlıklı olmak isteyen hastanın ve hekimlerin” ifadelerine yer verildi.

(Haber: Ahmet Tunç)

Editör: Ahmet Tunç