Sıkı denetim diyebiliriz. Aynı anlama geliyor ama alınan karara daha uygun bir başlık gibi geliyor bana.

Sadece gazetecilere gelen bir kanun gibi görülse de aslında öyle değil.

Gazeteciler ya da en azından büyük bir çoğunluğu; hukuki temeli olan ve tamamen yasalara bağlı bir iş yaptığı için yönetmelik esaslarına göre çalışıyor ve hatta o şekilde yargılanıyordu. İstisnalar hariç.

Yasa genel olarak halk dilinde ‘yalan haber yapanlara…’ diye yorumlanıyor fakat yalan haber yapmanın suçu 1931'li yıllardan beri var. Ve hatta yazıktır, günahtır da.

Tabi ki gazeteler de etkilenecek. Gazeteci kişisel ifade özgürlüğü anlamında kısıtlanacak. Ama insanlar konuşmaya devam edecek ve insanlar kapalı kapılar ardında gazeteciye her şeyi anlattığı gibi sorumluluğu artık kendi üzerine alarak toplumun önünde paylaşacak. Gazeteci ancak o zaman yazabilecek.

Gazeteciye ‘Şunu yaz, bunu yaz’ diyemeyecek kimse. Bu bizim çok fazla maruz kaldığımız bir davranış. İnsanlar kişisel davaları üzerinden sizi kullanmaya çalışırlar.

Tabi hakkını alacaklarda var. İnternet gazeteciliği yapanlar (belli şartları taşımak şartıyla) diğer gazetecilerden ayrı tutulmayacak. İnternet gazeteleri resmi ilan alabilecek. Burası da önemli ve güzel bir gelişme doğrusu.

Olan klavye başında sosyal medyada kişisel hesaplarından atıp tutanlara olacak diye ümit ediyoruz. Birçok konuda oturduğu yerden kıyametler koparan kişiler, ne yazık ki duyarlılıklarını başka alanlarda göstermek zorunda kalacaklar.

Yasa kabul edildi. Resmi gazetede yayınlandı.

Bakalım. İzleyip göreceğiz. Yaşayıp göreceğiz. Eninde sonunda göreceğiz.