KUPÜRLERDEN YANSIYANLAR

Zor bir dönem yaşıyoruz. Küresel bir salgının ortasındayız ve ne kadar süreceğine dair bile bilgimiz yok. İtalya, Fransa ve Almanya’da yöneticiler yaşanan durumu İkinci Dünya Savaşı’yla karşılaştırdı. Aslında İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bir film bile seyreden herkes, bu benzetmeyi yersiz bulur ve “Ne alakası var” der. O korkunç savaşla, bir süreliğine eve kapanmak nasıl benzetilebilir?

Eğer bu benzetmeyi sıradan biri yapıp Tweet atsaydı, “Hezeyan” der geçerdim ama bu insanlar ciddi devlet adamları… Söyledikleri de durumdan çok krizin potansiyeline işaret ediyor.

***

Bu satırları yazarken, Britanya Başbakanı Boris Johnson’ın virüs testinin pozitif çıktığına dair haberi okudum. Osmanlı’nın son dışişleri bakanlarından ve Milli Mücadele karşıtlığıyla tanınan gazeteci Ali Kemal’in torununun oğlu olan Boris Johnson hükümeti, ilk etapta İngiltere’nin koronavirüs stratejisini “Topluma yayarak sürü bağışıklığı kazanmak” olarak açıklamış ama eleştiriler sonrası bu politikayı değiştirmişti.

***

Malum; bilmek başka, idrak başka…

Şimdiye kadar ne kadar korkunç bir durumda olduğumuzun farkına varmayanlar, kasabalarında, hatta yakın çevrelerinde virüs tehdidi görülmeye başladığında idrak edeceklerdir.

Sorun aslında bu geç idrak dolayısıyla virüsün etkilerinin büyüyecek olması.

***

Neyse, durumun vahametini kimseye anlatmaya gerek yok. Bilen biliyor, bilmeyen öğrenecek. Hem kasabamız, hem ülkemiz ve hem de dünyamız büyük bir mücadeleden geçecek.

Bence bu sırada bize gereken en önemli şey ümit…

Biga’nın yetiştirdiği şairlerden Bedri Gider de altmış iki yıl önce Demokrat Biga gazetesinde “Ümit” başlığıyla yayınladığı yazıda sanki bugünlere sesleniyor. 

Hep birlikte okuyalım ve ümidimizi kaybetmeyelim:

“ÜMİT

Hayat, herkes için az, çok çiledir. Dünyada her kim, benim hiçbir şeyden sıkıntım yok derse, mutlaka yalan söyler. Ama en ağır kahır yükünü bile hafifletecek bir ilâç vardır. Para ile alınıp satılmaz. Aktarlarda, bakkallarda, eczanelerde bulunmaz. O insan denen varlığın günün belirsiz bir anında yüreğinde kımıldayıveren bir ferahlık, bir iman, bir cesaret, bir sevinç çığlığıdır. Buna ümit diyoruz.

Ümitten, ümit kesilmez. Ümidi sona eren insanın maddesi yaşasa da ruhu ölmüştür. Dünya onun için bir zindandan farksızdır, artık dünyada varız, yaşıyoruz diyorsak mutlaka ümidimiz de olacaktır. Ümit, insanoğlunun yüreğine daima gürbüz arzular aşılar. Ümit, insanoğluna var olmanın manasını tattırır. Ümit insanoğlunun benliğine canlı direnişler katar. Bizi insan eden güç, ümitten, gelir. Bir İngiliz yazarı: ‘Ümit imanın anasıdır’ der. Yalnız yukarıdan beri izahına çalıştığımız ümit, asil ve mukaddes ümittir. Süfli, adi ve hayvani ümitler konumuzun dışındadır. Zaten bunlara ümit demek de doğru değil, Kapris, kötü arzu, hayvani istek gibi sıfatlarla bunları ifade edebiliriz.”

 27.03.2020 Bedri Gider'in kaleminden ümit

Demokrat Biga

Sahipleri: Sezai Suda, Mehmet Akyıl

Mes’ul Müdür: Sezai Suda

Sayı: 249 Sayfa: 1

Tarih: 9 Ocak 1958 Perşembe