Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde hazırlanan ve Tarihi Alan Başkanlığı’nın koordinasyonunda gerçekleştirilen Troya Kültür Yolu Festivali göz doldururken; Biga’nın kurtuluşunun 100’üncü yılı için hazırlanan kurtuluş etkinlikleri sıradanlığın ötesine geçemedi.

Hazırlıklarının son ana bırakıldığı belli, birbirinden kopuk etkinliklerin yer aldığı; Biga’nın kültür ve sanat tarihiyle ilgili etkinliklerin olmadığı, yalnızca eğlenceye, konserlere ve tekdüze etkinliklere yer verilen Biga’nın kurtuluş etkinleri programı ile tarihi bir fırsat da kaçırılmış oldu.

Bir Tarkan’ın gelmesini elbette kimse beklemiyordu.

Ama bir İlber Ortaylı gelip de ‘Bigalı Mehmet Çavuş, Türk askerinin isim babasıdır. Bu böyle biline’ dese, Biga da ulusal gündemde kendine böyle yer bulsa fena mı olurdu… Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mehmet Çavuş’u anlatsa kötü mü olurdu?

Bir grup tarihçi ile çalıştay düzenlense, Biga’nın 100 yıllık tarihi bilimsel yayınlara taşınsa, hangimiz laf söyleyebilirdik…

Dimetokalı Tahsin Efe, Gürlü Ali Efe, Karabigalı Halit Bey, Kaymakam Hamdi Bey, Kanibey, Dıramalı Rıza, Bahçelili Mehmet Çavuş, Aşir Atlı Paşa, Hamdi Erdem Bey, Dızman Ahmet Ağalar gibi çok sayıda kahramanımız konuşulsa, anlatılsa, Biga’nın kültürel ve tarihi projeksiyonu ortaya çıkarılsa, 100’üncü yıla yakışmaz mıydı?

Biga şehir merkezinde, 100 yıllık Biga’nın kurtuluşunun kutlandığını iliklerimize kadar hissedebildik mi?

******

Bir de Troya Kültür Yolu Festivali’ne bakar mısınız…

Özenle hazırlık yapıldığı belli olan festivalin tanıtım toplantısında konuşan Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz harika diksiyonu ve etkinliklere hakimiyetiyle kendisini büyük bir keyifle dinletti. Basın mensuplarına saygı had safhadaydı. Sonrasında Hamidiye Tabyası’ndaki çalışmalar gezildi. 10 günde, 41 farklı mekanda, 112 etkinlik ve 1000’den fazla sanatçının katılımıyla hazırlanan başarılı bir etkinlik… Çanakkale’nin tarihi ve kültürel rotalarının tamamı bu etkinliklerde kendine yer bulmuş. Anadolu Ateşi’nin Troya gösterisi binlerce kişiyi büyüledi. Göksel, Aydilge, Fahir Atakoğlu, Cem Karaca şarkıları, inançların dili, Trio Patara, Barış Manço şarkıları, Türk valsleri, Mehter, Yüksek Sadakat, Berkay…

******

İş yoğunluğum nedeniyle çok istediğim halde Biga’da yapılan Ankara Devlet Tiyatrosu’nun ‘Eyvah Nadir’ oyunu ile Çanakkale Destanı adlı tiyatro oyununu izleyemedim. Ancak hafta sonu Parion Antik Kenti’nde yapılacak ‘Sanat Müziği Akşamı’na ve Trio Patara konserine katılmak istiyorum.

Troya Kültür Yolu Festivali’nde sergiler, konserler, açık hava etkinlikleri, çocuk etkinlikleri, film gösterimi, söyleşi, tiyatro… Kültür ve sanata dair ne ararsanız vardı. Çanakkale’nin farklı ilçelerine yer verilmiş olması da çok güzel bir düşünce olmuş.

******

Biga’nın kurtuluş etkinlikleriyle, kültür festivalini nasıl karşılaştırdığımı anlamamış olabilirsiniz. Ancak Biga’nın kurtuluş etkinliklerini değil, Biga’nın kurtuluşunun, yani Çanakkale’nin en büyük ilçesinin kurtuluşunun 100’üncü yılını kutluyoruz. Biga’ya yakışanı yapmak hepimizin görevi olmalıydı. Bir kültür ve sanat festivali havasında çok başarılı kutlamalar gerçekleştirebilirdik pekala.

******

Biz de Biga’nın farklı bölgelerini kullanabilirdik. Çok fazla fikir çıkabilirdi mesela. Tanıtım toplantısında basın mensuplarına; “Sizin de bir fikriniz varsa, paylaşın” demek, doğru bir zamanlama mı? Bu programlar yapılmadan çok çok önce sorulması gereken bir soru değil mi bu? Öncesinde de özensiz bir kahvaltı masasında mı 100’üncü yıl programı tanıtılmalıydı? Oysa başkan beyin siyasi propagandasının yapıldığı tanıtımın lansmanı (!) toplantısına daha çok özen gösterilmemiş miydi…

Daha önceden ısmarlanmış sanatçı ile yüzüncü yıl mı kutlanır Allah aşkına? Yok muydu herkesi meydana toplayacak bir sanatçı?

******

100’üncü yıl, 100 yıllık bir özen ister. Tiyatrolar oynanır, söyleşiler yapılır, sergiler kurulur, sanatçılar sahne alır, filmler gösterilir, halk sanatçıları sahne alır, Biga’da bir şölen havası bal gibi de oluşturulabilirdi. Çünkü bu 100’üncü yıl kutlamasıydı.

99’uncu yıldan da, 101’inci yıldan da farkı olmalıydı. Evet, motofest bence başarılıydı. Ama gelecek yıl da olacak. Geçtiğimiz yıl da oldu. Yağlı Güreşler, halkın da hoşuna giden bir organizasyon. Ama geçen yıl da vardı, gelecek yıl da olacak. Klasik otomobiller de, gösteri uçakları da, Mustafa Ceceli de, 6 şarkılık Sefo da…

Yemek yarışmalarının ve oya yarışmalarının adını değiştirince 100’üncü yıla özel mi oluyor?

Bakanlığın, başında Bigalı bir ismin bulunduğu Tarihi Alan Başkanlığı ile başarılı bir şekilde gerçekleştirdiği etkinliklerin, Biga’da daha küçük bir modeli yapılabilirdi. Sonuçta Bakanlıkların her tür imkanından yararlanma vaadiyle seçilmedi mi mevcut yönetim…

******

Biga’da geçmişten günümüze yapılan bütün kurtuluş etkinlikleri coşkulu geçer. Bu etkinlikler de diğerlerinden farklı olmadı. Şükrü Kemerli’den, Mehmet Özkan’a, ondan İsmail Işık’a… Biz her etkinlikte meydanları hınca hınç dolu gördük. Bigalı sever konserleri, tiyatroları, kültür ve sanata dair her şeyi…

******

Birleşmenin, birlikte olmanın, tarihi kökleriyle barışın simgesi olması gereken kurtuluş gününde, adının Bigalı Mehmet Çavuş olarak verildiği güreşlere dernek yönetimini ortak etmezseniz, diğer kültürel dernekleri basın toplantılarına davet etmezseniz, hazırlık toplantılarında yer alması gereken şehrin dinamiklerine başvurmazsanız, yumurta düşmeye yakın insanlara fikir sorarsanız, bundan iyisi Şam’da kayısı…