Bizde yalan olmaz. Ne dediysek o. Yaptığımız iş de en başından beri gazetecilikten başka bir şey değil.

Sanayi arsalarının satışı meselesini artık herkes biliyor. İlk basılı gazetemizde bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarına dayandırarak ‘Sanayi arsalarının satışına yargı engeli!’ başlığıyla bir haber yayınlamıştık. Haber sonrası ise Biga Belediyesi’nden noter kanalıyla gazetemize bir tekzip metni gönderilmişti. Biz de haberimizin doğru olduğunu ve tekzip metnini yayınlamamıza gerek olmadığını anlatmak için noter kanalıyla itirazımızı yapmıştık. İtirazımıza rağmen ve belediyeden gönderilen tekzip metninin tüm hatalarına rağmen o yazıyı da gazetemizin 5’inci sayısında yayınladık. Daha önce de yazdım. Belediyenin bu konudaki cevap hakkını kullanmasına yardımcı olmaya çalıştık ve büyük puntolarla o yazıya gazetemizde yer verdik.

******

Bilirkişi raporunu ve mahkeme kararlarını gazetemizin ilk sayısındaki haberde ve beşinci sayımızda kullandık.

Geçen haftaki yazımdan şu bölümü tekrar paylaşmam gerekiyor sanırım:

“Belediye adına gönderdiği metinde avukat hanım, satışla ilgili bir yargı kararının olmadığını söylüyor. Yargı kararı, zaten konunun o noktaya gelmesini engelliyor. Yargı sürecinin devam ettiğini, bilirkişi raporlarının ve mahkeme kararlarının da şimdilik satışa gidecek yolu kapadığını anlattık. Bunu da kararlara ve raporlara dayandırdık. Belediye buradaki parsel düzenlemesini eğlence olsun diye yapmayacağına göre…”

Bilirkişi heyetinin belediyenin yaptığı planların kademeli birliktelik ilkesine, mekânsal planlar yapım yönetmeliğine, belediye kanununa ve kamu yararına aykırı olduğu kanaatini bildirdiğini de duyurmuştuk haberimizde.

******

Tüm yanlışlarına rağmen, aynı alanda ama daha büyük puntolarla yayınladığımız metinle ilgili bir de Biga Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuruda bulunulmuş, Biga Belediyesi tarafından. Usulüne uygun yayınlamamakla bizleri suçlamışlar. Üstüne bir de haberimizin silinmesini talep etmişler. Belediyeden gönderilen ve asıl usulüne uygun olmayan o metni, zorunda olmamamıza rağmen, daha büyük puntolarla yayınladık. Bir teşekkür beklerdik oysa…

******

Neyse… Biga Sulh Ceza Hakimliği’nden tarafımıza ve ilgili muhatabı olan Biga Belediyesi’ne gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi:

“…tekzipe konu haberde kamu yararı, toplumsal ilgi, güncellik, konu ve ifade arasındaki düşünsel bağlılık açısından hukuka aykırı bir durum olmadığı, demokratik toplumlarda düşünceyi açıklama özgürlüğü; sadece genel kabul gören ve zararsız veya önemsiz sayılan düşünceler yönünden değil, aynı zamanda halkın bir kısmı tarafından benimsenmeyen, kural dışı, hatta rahatsız edici, endişe verici, sarsıcı düşünceler için de geçerli olduğu, söz konusu haber içeriklerinin Anayasal bir hak olan haber alma ve haber verme hürriyetinin sınırları dahilinde olduğu anlaşılmakla talebin reddine dair karar verilmiştir.”

hukuk1

KIZILAY BİGA ŞUBESİ’NDE NELER OLUYOR?

Kızılay Biga Şubesi’nde müfettiş tarafından yapılan inceleme ile ilgili yaptığımız küçük haber bile rahatsızlık uyandırmış. Oysa çok da bir şey yazmadık. Denetimden bahsedeyim biraz o zaman. 22 Ağustos’ta başlayan denetim, 26 Ağustos’ta sona ermiş ve müfettişler Ankara’ya dönmüşler. Şikayeti yapan Kızılay’ın yedek yönetim kurulu üyelerinden biri. Şikayetin konusu ise Kızılay Biga Şubesi’nin üstüne vazife olmayan işlerle, üstüne vazife olmayan şekillerde ilgili olması. Belediyenin maaşlı çalışanı, kent konseyi sekreteri ve aynı zamanda Kızılay Biga Şube Başkanı Erdoğan Başer’den bahsediyorum. Sanırım tüm görevlerini birbiriyle karıştırmaya başlamış. Kolay iş değil sonuçta, tek koltukta o kadar karpuz. İddiaların sadece birinden bahsedeyim. Mesela Kızılay’ın aracıyla Kızılay üyesi olmayan insanların düğünlerine katılım, bu şikayetin konusuna dahilmiş. Mesela Kızılay aracıyla Işıkeli’nde nohut kahvesi içilmesi, Nilüfer Gölü’ne gezinti düzenlenmesi, Erdoğan’ın köyü olan Bahçeli Köyü’ne zaman zaman ziyaret gerçekleştirilmesi de şikayetin konusuna dahilmiş. Kızılay aracı ile 143 km hızla hız cezası da varmış listede. Varmış da varmış. Kızılay Biga Şubesi içinde de bir rahatsızlık hakimmiş. Daha fazla girmeyeyim şimdilik bu konuya. Sonuçta birileri şikayet ederler. Müfettişler gelirler, inceleme yaparlar. Bunlar olağan şeyler. Müfettiş raporu ne çıkar bilemem ama bu iş daha çok su götürür. Orası kesin. Kızılay’ın seçim süreci de hareketli geçmişti zamanında. Bakalım, takipçisi olacağız.