KIYIDA KÖŞEDE BİR YER

Saçı az olanlardan özür dileyerek ve fakat; 'Takke düştü, kel göründü!' atasözünün varlığını hatırlatarak, bu haftaki köşe yazısına başlamak istiyorum.

İstedim ve yaptım!

İnsan bu durumu ve daha ötesini neden paylaşma gereksinimi hisseder? Okur, bütün bu içsellikle neden başbaşa bırakılır? Aslında bu bir teknik olduğu gibi köşe yazılarının uygulanması şart olmayan kaidelerinden biridir. Özetle okur ile karşılıklı sohbet ediyor gibi yazmak meselesidir.

Türk dil kurumuna göre; 'Kusuru örten şey ortadan kalkınca bütün çirkinlikler, ayıplar olduğu gibi ortaya çıktı' şeklinde ifade edilmiştir. Saçın az olma durumunu kesin bir şekilde kusur ya da çirkinlik olarak değerlendiremeyiz. Zira göreceli bir durumdur. Kimine göre kusur, kimine göre değildir. Hatta avantaj olduğunu iddia edenler olmuştur. Takke ve kel eşleşmesi ile söylene gelen atasözünün çözümlemesi basittir. Zaten atasözleri, uzun uzadıya anlatılmak isteneni kısa ve öz kelimeler ile ifade etmesi hasebiyle ünlenen, genel olarak anonim olarak yeri ve zamanı gelince karşımıza çıkan sözlerdir.

Yaklaşmakta olan seçimler, vaatlerini sıralayan siyasilerin bu atasözü ile haşır neşir olduğu dönemler olarak gözler önündedir. Seçimlerin en büyük nüans lafından biri ekonomi durumudur. Verilen vaatlerde hemen hepsinde ekonomik unsurların ön planda olduğu görülür.

Mevcut iktidar bundan 5 yıl önce neler vaat etmiş, ne kadarını gerçekleştirmiş? Yani kısmen takkenin düştüğü, kelin göründüğü dönemdir.

Bu iktidar muhalefet olayında aslında her beş yılda bir istikrarlı olarak koltuğa oturanın, değişmesi taraftarıyım. Siyasiler 'Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için...' sloganı ile oy isterler. Gelecek nesiller için çalışma yapsa bile gelecek seçimler hep aklının bir köşesinde yer alır. Özetle bir dönem çalışsın. Bir dönem dinlensin. Selefin çalışması iyiyse yerine gelen halef, selefini  geçmek için daha çok çalışır. Dolayısıyla çalışmaktan, çalmaya vakti kalmaz.

Değişim zamanı ülkemizde geldi ve çoktan geçti. Rejim değişti. 'Verin yetkiyi görün etkiyi' dendi ama görülen etki pek hayra alamet bir etki değil. Bu rejim değişikliği mutlu AZINLIKLAR, mutsuz ÇOĞUNLUĞU ortaya çıkardı.

Bir de şu yandaş muhabbeti yok mu? Bir yaranma halleri. İnanmadığı ama öyle olduğunu söylerse; mükafat alan ya da mükafat alma derdinde olanlar.. Biz onlara yandaş diyoruz. Ya çok net, en tepedekinin şatafatı için kendi sefaletini görmezden gelen bir kesim var. Hele her seçim zamanı birilerinin, birilerini vatan haini, dinsiz, imansız ilan etmesi yok mu?

Seçimleri beka meselesi haline getiren zümreye sormak lazım!

21 yıldır iktidarda olan bir parti ve liderinin bu beka meselesinde hiç mi mesuliyeti yok? Eğer gerçekten bu vatanın bir beka sorunu olursa emin olun vatan haini olarak suçladığınız bireyler, vatan savunmasında en ön safta olurlar.

Bu beka meselesi koltukları kaybetme meselesi olmasın? Bu millet 21 yıldır iktidar olma şansı vermiş. Her dediğine inanmış. 'Aldatıldım' dedi, 'eyvallah' diyen kesim yine yeniden iktidar verdi. 21 yıldır ülkenin idaresi elinde olan yine bir seçime giderken muhalefete topyekün 'muhteris' deyiverdi. Sanırım aynaya bakarak söyledi!

Ülkenin cumhurbaşkanı, saygı duyarım. Ama o da benim gibi etten kemikten Allah'ın bir kulu. Kusura bakmasın, kimsenin kulu kölesi olamam.

Korkmuyor musun? Ya verecek bir canım var. Ha bugün ha yarın. Niye korkayım. Asıl korkması gereken iktidar sahibi olanlar. Onların verecek hesabı hem bu dünyada hem de ahirette benden fazla olduğu kesin.

Lafı uzatmayayım.

Seçim öncesi ve sonrasında düşen, düşecek olan takkeler altından bakalım hangi keller görünecek? Seçim öncesinde düşen  takke altında görünen keller için (verilen sözler/yerine gelmeyen sözler) halk şapkasını önüne koyup, kararını sandıkta verecek.

Bana göre değişim şart.

Her seçim zamanı iktidar sahibi kendiliğinden çekilmiyor ise halk sandıkta 5 yılda bir iktidarı oylarıyla değiştirmelidir. Bu görünürde istikrarsızlık olarak gözükse de, emin olun sade vatandaş için bir istikrar olacak.

Şurada kabataslak 1 ay kaldı. Ak koyun kara koyun belli olacak. Vesselam.